karanlık, soğuk ve çok dar bir yerde yatıyordum. sanırım buraya hiç ışık girmemiş. nefes almakta güçlük çekiyorum. kollarımı, ayaklarımı, ellerimi oynatamıyorum. sanki bir şeyle beni sarmışlar ve ben... tam uykuya dalacakken bir meleğin sesiyle uyandım "kalk yeğenim." yanında bir melek daha vardı. etraf ışıl ışıl olmuş, yattığım bu dar yer 50 metre karelik bir çalışma ofisine dönüşmüştü. iki melekte karşımdaki çalışma masasında oturuyordu, ben tahta bir sandalyenin üzerinde çömelmiş vaziyetteydim. bana ne zaman öldüğümü sordular, "kusura bakmayın ilk defa ölüyorum biraz heyecanlıyım." dedim. melekler kendi aralarında gülüşerek "tamam sakin ol nasıl olsa vaktimiz var" dediler.
zannımca dershaneden eve dönerken yolda kaza olmuştu. ben kaza zedelere yardım için yanlarına gittim. iki araba çarpışmış çarpmanın etkisiyle arabanın biri otobüs durağına dalmış. akşam vaktiydi, durak baya kalabalıktı, 5-6 kişi yola fırlamış. bende olayı görünce yardım edeyim dedim. bir adam vardı beni çağırdı "delikanlı, yardım ette insanları kenara taşıyalım, ambulans gelene kadar bekleyelim." dedi. yaralının birini yolun kenarına çekiyorduk, o arada bir kamyonun üzerime geldiği gördüm. sonra burda uyandım ve ölmüş olabileceğimi düşündüm sonra da siz geldiniz efendim.