AKP'nin 19 Mayıs törenlerini yasaklaması Atatürkçülerimizi çok kızdırdı.
Herkes tepkili.
Ama biz herkes gibi düşünmüyoruz bu konuda.
Tam tersine AKP, 19 Mayıs törenlerini kaldırarak en doğrusunu yapmıştır.
iki açıdan doğrudur.
ilk önce, zaten Atatürk düşmanı bir iktidarın Atatürk'ü ve 19 Mayıs'ı anması, Ata'mıza en büyük hakarettir.
ikinci olarak, 19 Mayıs bu ülkede AKP'liler tarafından değil Atatürkçüler tarafından çoktan yasaklanmıştı.
...
Şimdi kimse kusura bakmasın, Atatürkçülerimiz AKP'yle uğraşacaklarına dönüp kendilerine baksınlar.
Atatürk 19 Mayıs'ı gençlere armağan etti ve bayram ilan etti.
Çünkü, Cumhuriyet 19 Mayıs'ta başlayan bir eylemin sonucu kazanılmıştı.
Cumhuriyet'i yaşatacak gençler de bu günü bir bayram olarak kutlayacaktı.
AKP'nin iktidarı ile birlikte, Abdullah Gül'ün Atatürk'ün makamına oturması ile birlikte, Cumhuriyet resmen olmasa bile fiilen sona ermiştir.
Olmayan Cumhuriyet'in mi bayramını kutlayacağız?
Üstelik bir de o adamlara mı kutlattıracağız bu bayramı?
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, çıkacaklar 19 Mayıs nutuğu mu atacaklar?
Sussunlar.
Uzak dursunlar.
Atatürk'ün adını bile ağızlarına almasınlar.
Yıktıkları Cumhuriyet'in bayramıyla dalga geçmesinler bari.
...
Bir de farklı perspektiften bakalım...
Cumhuriyet'i yıkan güç belli de onu koruyamayan güç nerede?
Evet asıl sorgulamamız gereken bu.
Cumhuriyet düşmanlarına "niye benim Cumhuriyetimi yıktınız?" diye söyleneceğinize, dönün kendinizi sorgulayın:
Cumhuriyet yıkılırken ne yapıyordunuz siz?
Cumhuriyet'i korumak için ne yaptınız?
19 Mayıs için ne yaptınız?
...
19 Mayıs bu ülkede çoktan ölmüştü.
Öldürenler de en başta Atatürkçülerimizdir.
19 Mayıs her şeyden önce, tam bağımsızlık ruhudur.
Sorun Atatürkçülerimize tam bağımsızlığı?
"O ne?" diyeceklerdir!
Bu ülkenin Atatürkçüsü, Avrupacı olmuştur, Batıcı olmuştur, küreselleşmeci olmuştur...
Şimdi hangi yüzle 19 Mayıs ruhunu hatırlamaktadır ki!
...
Kaldı ki 19 Mayıs, bir savaşın ilk adımıdır.
Kurtuluş Savaşı'nın...
Mustafa Kemal'in 18 arkadaşı ile başlayıp, tüm yurdu düşman işgalinden kurtardığı o kutlu savaşın ilk adımı.
Hadi sorun Atatürkçülerimize.
Vatan kurtarmak, savaş, mücadele...
Ödleri kopar.
"Aman ha uslu olun" derler.
Evet, bu ülkede Atatürk gibi bir cesaret abidesinin, bir savaş dehasının adına, bu ülkenin gençlerine yıllardır, on yıllardır, uslu çocuk olmayı öğütleyen Atatürkçülerdir.
Vatan kurtarmak mı?
Aman evladım boş ver, sen okulunu oku...
Savaşmak mı?
Aman kızım sana mı kalmış, sen çocuğuna bak...
Böyle diye diye, Atatürkçülük gibi devrimci bir ideoloji, bir eylem stratejisi, düzen korkaklarının, sünepelerin, sığınağı haline gelmiştir.
19 Mayıs'ı kendi çocuklarına yasaklayan bu Atatürkçülerimiz şimdi AKP'ye kızgın.
Hadi ordan diyoruz.
Madem niyetiniz 19 Mayısçılık.
O zaman çucuğunuza öğütleyin:
Evladım, ülkemiz ele geçti, vatan için çık Samsun'a kurtar ülkeyi!
AKP'nin 19 Mayıs törenlerini yasaklaması Atatürkçülerimizi çok kızdırdı.
Herkes tepkili.
Ama biz herkes gibi düşünmüyoruz bu konuda.
Tam tersine AKP, 19 Mayıs törenlerini kaldırarak en doğrusunu yapmıştır.
iki açıdan doğrudur.
ilk önce, zaten Atatürk düşmanı bir iktidarın Atatürk'ü ve 19 Mayıs'ı anması, Ata'mıza en büyük hakarettir.
ikinci olarak, 19 Mayıs bu ülkede AKP'liler tarafından değil Atatürkçüler tarafından çoktan yasaklanmıştı.
...
Şimdi kimse kusura bakmasın, Atatürkçülerimiz AKP'yle uğraşacaklarına dönüp kendilerine baksınlar.
Atatürk 19 Mayıs'ı gençlere armağan etti ve bayram ilan etti.
Çünkü, Cumhuriyet 19 Mayıs'ta başlayan bir eylemin sonucu kazanılmıştı.
Cumhuriyet'i yaşatacak gençler de bu günü bir bayram olarak kutlayacaktı.
AKP'nin iktidarı ile birlikte, Abdullah Gül'ün Atatürk'ün makamına oturması ile birlikte, Cumhuriyet resmen olmasa bile fiilen sona ermiştir.
Olmayan Cumhuriyet'in mi bayramını kutlayacağız?
Üstelik bir de o adamlara mı kutlattıracağız bu bayramı?
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, çıkacaklar 19 Mayıs nutuğu mu atacaklar?
Sussunlar.
Uzak dursunlar.
Atatürk'ün adını bile ağızlarına almasınlar.
Yıktıkları Cumhuriyet'in bayramıyla dalga geçmesinler bari.
...
Bir de farklı perspektiften bakalım...
Cumhuriyet'i yıkan güç belli de onu koruyamayan güç nerede?
Evet asıl sorgulamamız gereken bu.
Cumhuriyet düşmanlarına "niye benim Cumhuriyetimi yıktınız?" diye söyleneceğinize, dönün kendinizi sorgulayın:
Cumhuriyet yıkılırken ne yapıyordunuz siz?
Cumhuriyet'i korumak için ne yaptınız?
19 Mayıs için ne yaptınız?
...
19 Mayıs bu ülkede çoktan ölmüştü.
Öldürenler de en başta Atatürkçülerimizdir.
19 Mayıs her şeyden önce, tam bağımsızlık ruhudur.
Sorun Atatürkçülerimize tam bağımsızlığı?
"O ne?" diyeceklerdir!
Bu ülkenin Atatürkçüsü, Avrupacı olmuştur, Batıcı olmuştur, küreselleşmeci olmuştur...
Şimdi hangi yüzle 19 Mayıs ruhunu hatırlamaktadır ki!
...
Kaldı ki 19 Mayıs, bir savaşın ilk adımıdır.
Kurtuluş Savaşı'nın...
Mustafa Kemal'in 18 arkadaşı ile başlayıp, tüm yurdu düşman işgalinden kurtardığı o kutlu savaşın ilk adımı.
Hadi sorun Atatürkçülerimize.
Vatan kurtarmak, savaş, mücadele...
Ödleri kopar.
"Aman ha uslu olun" derler.
Evet, bu ülkede Atatürk gibi bir cesaret abidesinin, bir savaş dehasının adına, bu ülkenin gençlerine yıllardır, on yıllardır, uslu çocuk olmayı öğütleyen Atatürkçülerdir.
Vatan kurtarmak mı?
Aman evladım boş ver, sen okulunu oku...
Savaşmak mı?
Aman kızım sana mı kalmış, sen çocuğuna bak...
Böyle diye diye, Atatürkçülük gibi devrimci bir ideoloji, bir eylem stratejisi, düzen korkaklarının, sünepelerin, sığınağı haline gelmiştir.
19 Mayıs'ı kendi çocuklarına yasaklayan bu Atatürkçülerimiz şimdi AKP'ye kızgın.
Hadi ordan diyoruz.
Madem niyetiniz 19 Mayısçılık.
O zaman çucuğunuza öğütleyin:
Evladım, ülkemiz ele geçti, vatan için çık Samsun'a kurtar ülkeyi!