adiliğin, şerefsizliğin, hırsızlığın "marka değeri"ne kurban edildiği futbol denen curcunada trabzonlu olmanın saflığıyla ayakta kalmaya çalışan klüp başkanıdır.
yankesicinin biri cebinden paralarını (puanlarını) aşırmış, hırsız yakalanmış, o da haklı olarak paralarını istemiştir tüm saflığıyla. ancak türkiye cumhuriyetinde değil muz cumhuriyetinde yaşadığını unutmuştur. o yüzdenki hakkı olanı istediğinde dalga geçilmiş, üzerinde boktan espriler üretilmiştir. öyle ki o hırsızlar hakkında bile o kadar boktan espriler üretilmemiştir.
dersini almıştır umarım. hakkını istememeyi, hırsıza göz yummayı, bu ülkede kuralların herkese aynı uygulandığını öğrenmiştir herhalde.