sadece sosyal hakların savunulması demokrasi savunmak değildir. gerçek demokrasi halkın kendi diktatörlüğünü kurduğu zaman yaşayabilir. fakat bu diktatörlük şu anda kullanılan diktatörlük değildir, işçi sınıfının kendisine karşı olan sermaye sınıfını baskıya almasıdır ki günümüzde bunun tersi yaşanmaktadır. sosyalizm ise çoğunluğun diktatörlüğü değil, işçi sınıfının diktatörlüğüdür. tabi burada tiranların diktatörlüklerine övgüler düzülmüyor. bu diktatörlük yalnızca ismindeki sertliği ifade etmektedir yoksa bu bir işçi demokrasisidir. tüm sosyal demokrasilerden yüz kat daha demokratiktir. bunun dışında kurulan her diktatörlük iğrenç bir kukladan ibaret olacaktır, oligarşinin elinde eriyip gidecektir. faşizm ise çok ayrı bir konudur. faşist yönetim bilinci ancak sermayenin diktaötrlüğünde kurulur günümüz kapitalistleri ise bu gerçeği tahrif ederek burjuva demokrasileri dışındaki tüm yönetimleri faşist ilan etmiştir. halbuki kendi faşistlikleri ortadayken bu yapılan kaypaklık yalnızca kendi eserleridir. tüm buna karşın işçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır bu eserin yönü ise besbellidir.