sözlük yazarlarından öyküler

entry125 galeri video1
    90.
  1. Mendebur bir daraba sesinin başlattığı yeni gününe uyanmıştı yine ve yine giyinmişti üstüne sevimli perişanlığını,yıllarca üstünde tepindiği caddeye çıktı,hayatına şahit onlarca alaycı bakışın arasından sıvışırcasına yoluna gitmeye çalışıcaktı şimdi.Halkın, kendine yarattığı divanelerden biriydi sadece, birkaç metre aralaşınca onlardan bıkmaya üşendikleri alaylarını işitmişti,onlar adına yoruluyordu her sabah.insanlıktan fazla çıkmasınlar diye adımlarını hızlandırmıştı, köşe başındaki mağazanın önünde kibritiyle sigarasını yakmaya çalışırken,camekanın puslu griliğinde kendine rast geldi,yansıması bir metreden daha az ötede kendinden mutluydu sanki. Deliliğe adamış aklını kullanmalıydı farkı aramaya başladı. Yansıma kendi miydi kendi gibi miydi,işte elbiseler aynı, saç baş aynı hırpani,işte sigara ağzının kenarında,işte meraklı bir bakış için eğilmiş kendine doğru yorgun bir deli,"Hayır ,bu ben olamam ya da o ben olamaz. Eksik bir şeyler var",dişlerinde sigarasını sıkarak bağcıkları düzeltmek için aşağıya eğilirken dahi gözü yansımasındaydı,bağcıkları bağlarken de yavaşça doğrulurken de. Bir kez daha eğildi aşağı doğru sonra ayaklandı yeniden yavaşça,"hımmmm",ucuz sigarasının dumanı gözlerini yakıyordu evet,ondan göremedi farkı,izmariti yere attı ve topuk pası verir gibi ayağının tersiyle kaldırımdan aşağı itti izmariti. "Aha,şimdi bulacağım". Bir iki kez yavaşça eğildi,sonra hızlı hızlı bir iki kez daha. "Yok" üstü başı toz içinde kalmış gibi silkinirken gözlerini kısarak başını aşağı yukarı salladı,çenesini parmaklarının arasına adlı sonra hasmına bir göz kırptı,"hımm"bir şey vardı,seziyordu, uğursuz bir zamanda aklına takılan meşhur adamların ismini hatırlamak gibi bir hale getirdi kendini,sonra dilinin ucuna ilk heceyi getirmek için beyninin tümünü prese aldı adeta ve "Evet. Hahaha işte bu,biliyor musun dostum,senin üstünde bende duran çıldırmış yılların hatıraları yok,evet evet bak üstümde duran hüzne,bilinmemiş çağlarda yaşayan bir terzinin elinde vücuda gelmiş elbise gibi,nasıl da yakışmış bana,hımm bak bana yalancı görüntü, sen ve diğer insanların canı cehenneme,bir aklı yitirmiş olabilirim bunda haklısınız,fakat aklını yaşadıkları için yitirmiş bir insana gülmek akıl karı mıdır,bunu anlamayanlar için niçin akıllı olacağım ki, buna ne buyurdunuz bayım,hımm susuyorsunuz,susmalısınız da en azından bu kadar insan olsanız dünyayı kirletmezdiniz,toprağın altındaki binlerce yaşamı,dünyalarından etmek için beton kubbelerinizle onlara tecavüz etmezdiniz,bir masum sokak kedisinin ölümüne küçük bir vahvahı dahi esirgeyen sizler bir düşkünle alay etmek için insandan öte tanrıcığı oynuyorsunuz,sonra adammış gibi ortalarda geziyorsunuz. Sizler bana gülerken ben gözlerimden yaşlar gelircesine ama hıçkırmadan yo yo gülmeyiniz gerçekten hıçkırmadan yalan mı diyorsunuz, gözümdeki yaş mı,eh peki, aklımı yitirdim ama yalan söyleyebiliyorum haklısınız,hoşçakalınız ,haddimi bilemedim." Sağ elini yana açtı ve görüntüyü eğilerek selamlayıp,kaçarcasına ordan uzaklaştı."En iyisi gün bitene kadar ıssızlığa kucak açmak,hayat ruhun mutluluklarına çoktan sırt çevirmiş, kazanmayan hırsları olmayanlar adam mı be." Aklından yenildiği doğruları geçirip "belki bir kuşun bir böceğin sesini bugün duyarım" diyerek akşama kadar saklandığı ormana yol aldı.Bir gün duyacaktı
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük