şükürsüz, memnun olmamakta direnen, biraz daha kazanmak için hırs küpü olmuş, hatta bu hırsın getirisi olarak yakınlarını tek kalemde silip atanların, bizlerin izlemesi gereken bir film.
son derece sade, son derece gerçekçi, her sahnesi ayrı trajedi kokan bir film. o bizim duygulandığımız sahneleri düşünüyorsunuz, halbuki o sahnenin gerçek aktörleri alışmışlıktan umursamıyorlar bile. babası o küçük kıza sırtını döndüğünde hepimiz küfretsek de gerçek hayatta o sahneyi yaşayan bir küçük kız umursamıyor bile. çok garip.
dedelerine bakıyorsunuz çocukların, "ne koca yürekli bir adam yahu, sakat haliyle çocuklara bakıyor da gıkını çıkartmıyor" diyorsunuz. ama o adam da gerçek. ve o gerçek adam bizlerin buna hüzünlendiğimizi veya bunu takdir ettiğimizi görse belki tekme tokat girişir.
izleyin bunu izleyin.
edit: unuttum söylemeyi. o filmi şehirlararası otobüslerin belleğine atanın da ta amına koyayım. kalabalıkta izlenmez o film.