günümüzde; dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir gerçek/tüzel kişiliğin suçluluğuna, ses ve görüntü kayıtlarıyla karar verilmez.
çünkü ses ve görüntü kayıtları, üstlerinde oynama yapılabilinen, hatta sıfırdan bile hazırlanabilinen kayıtlardır.
"calciopoli" sürecinde juventus taraftarları, canlı yayında "tape" hazırlamışlar. (-miş li geçmiş zaman kullandım, çünkü videosunu falan bulamadım, sadece öyle duydum)
ama türkiye'de bakıyorsun;
insanlar, bilgisayar ortamlarında hazırlanmış ses ve görüntü kayıtları yüzünden aylardır hatta yıllardır tutuklu kalıyorlar hapishanelerde.
bakın dikkat; hükümlü değil, tutuklu.
bizim esas tartışmamız gereken durum budur.
ama benim "tahliye edilmek, beraat edilmek anlamına gelmez" demesini bilen halkım, "tutuklanmak, hüküm giymek anlamına gelmez" demeyi bilmez ve tahliye edileni gözünde beraat ettirmeyip, tutuklanana çoktaaaaaan hükmü giydiriverir.
ekleme amaçlı edit: dikkat ettiyseniz "suçluluğuna karar verilmez" dedim. zira suçsuzluk, karar verilen şey değildir. hakkında suçlama bulunan insan "suçsuz" olarak kabul edilir. hiç kimse, suçsuzluğunu ispatlamak mecburiyetinde değildir. aksine savcı, suçluluğu ispatlamaya mecburdur. ama bu dediğim, gerçek hukuk devletlerinde olur tabii. türkiye gibi "özel hukuk" devletlerinde olmaz.