cahil bir halk kitlesine sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. evet malesef durum böyle, çoğu islam ülkesine baktığımızda halk kendi geleceğine yön verecek kadar nitelikli ve eğitimli değil. kimi ülkelerde bu fakirlikten kaynaklı bir durum ve izahı mümkün fakat buna karşın dünya zengini olmalarına rağmen ya ülkeyi yöneten kesimin kendi iktidarlarına karşıt seslerin çıkabileceği düşüncesiyle halkın bilinçlenmesini istemediğinden ya da dış güçlerin bu ülkelerdeki emellerini gerçekleştirmeleri için bilinçli bir şekilde halk cahil bırakılmış.
bunun en yakın örneğini arap baharı'nda görmek mümkün. amerika, fransa, ingiltere'nin silahlandırdığı halk, özgürlükleri için savaştıklarına inandırıldırlar. halbuki şimdi baktığımızda tek yaptıkları bu ülkelerdeki amerika, fransa ve ingiltere'nin petrol üzerinde daha fazla söz kazanmasını sağlamak oldu. kimse bu ülkelerde birer devrim gerçekleştiğine veya halkın hürriyetine kavuştuğunu söyleyecek kadar romantik olmasın. şimdi devrim olan ülkelerde dış güçler nasıl bir yol haritası çizerse ona ayak uydurulacak. yani diktatörlerin prangasından kurtulan halk bir başka gücün egemenliğine girecek.
tarihe baktığımızda ortadoğu ve müslüman ülkeler coğrafyasında neredeyse sular hiç durulamamış. önceleri emperyalist güçler bu ülkelere doğrudan müdahele ederken daha sonra bunun bile gereksiz olduğunu anlayıp masa başı oyunlarıyla bu ülkeleri kendi içlerinde çalkantılara sürükleyerek güçlenmelerini ve huzurun sağlanmasını önlemişlerdir. buna en büyük yardımcı ve hızlandırıcı neden olarak da halkın bilinçsiz ve malesef cahil olmasını göstermek mümkündür.