türkiye'de insan olmaktansa, yeni zelanda'da renkli gagalı bir kuş olabilmeyi yeğleme sebebi. bu olayın 2012 yılının türkiye'sinde gerçekleşiyor olmasını hazmedemiyorum resmen.
bir çocuk suya düşüyor, ulan hiç mi vicdanınız yok be onu orada kameraya çekip bir değnek uzatıp tut oğlum tut derken hiç mi içiniz sızlamıyor, hiç mi insanlığınızdan utanmıyorsunuz? yahu o çocuğunun annesi babası bu videoyu izleyip orada bu çocukcağızın ölümünü dramatize edilmiş bir kurtarma senaryosuna dönüştürmeye çalışanları görünce ne düşünmüştür acaba? o suya atlamak için öyle çok hamasi duygulara sahip olmanıza, süpersonik bir yüzme şampiyonu falan olmanıza gerek yok. ıslanacak olan bir pantolondur be en fazla. yazıklar olsun. bir çocuk şehrin göbeğinde boğuluyor. bir çocuk ölümle burun buruna ve kendisini yetişkin sınıfına dahil ettiğimiz koca koca adamlar bu çocuğu sanki bir plastik top çaya düşmüş de, onu oradan çıkarmaya çalışıyorlarmış gibi rahat tavırlarla olayı resmen seyrediyorlar.
allah belasını versin böyle insanlığın. hepinizin canı cehenneme. bu ülkedeki çocuklar tecavüze uğruyor, cezaevlerine tıkılıyor, evlendiriliyor, 70 yaşındaki sapıklara parayla satılıyor, 38 kişinin tecavüzüne uğrayıp, "kendi rızasıyla yaptı" denilerek olay bir anda legalleştiriliyor ve biz bunları seyrediyoruz. bize yazıklar olsun. hep söyledim, yine söylüyorum. bu ülkede insan olacağınıza gidin çiçek olun, böcek olun taş olun ama sakın ola bu ülkede insan olmayın, olduysanız da belli etmeyin.
