atatürk hem çağının hem de misyonunun gereği olarak pozitivist olmak zorundaydı. yaptıklarının bir çoğu devrimin bir zorunluluydu. hala aynı mantaliteyi devam etmek atatürk ü yarım porsiyon anlamaktır.
aynı atatürk kurtuluş savaşını tamamladıktan sonra aynı devletlerle son derece dostane ilişkiler geliştirmekten de sakınmadı. geçin o emperyalizm ayaklarını. yok eğer marksistsen hade başka kapıya.
bu arada atatürk ün abd halkına ve yönetimine selam gönderdiği videosunun da bu seneye kadar ortaya çıkmaması da tesadüf olabilir mi acaba?