haydi elimize bir demet çiçek alalım ve Ata'mızın heykellerinin, büstlerinin önüne koyalım. O'nu ve ilkelerini anmak için encümenin çelenk koymasına ihtiyacımız yok. her birimiz O'nun kadar olamasak da cesaret ve aşkla değerlerimize sahip çıkmaya devam edebiliriz, etmeliyiz. aksi taktirde olmaz dediklerimiz olurken sıra bize ve ülkemize de gelmiş oluyor. özgürlüğümüz bir çuval pirinçten daha kıymetli ise, kurulan korku ortamından yılmadan, "diğer" zihinleri hor görmeyip doğruyu dilimiz döndüğünce anlatarak varlığımıza devam etmeliyiz. sosyal ağlarda, meydanda oturduğumuz bankta, alışverişte rafın etrafında dilimiz döndüğünce anlatmalıyız aslolanın ne olduğunu. iki kutba değil, tek ve doğru bir yola ihtiyacımız var yürümek için. sadece bugün değil, her gün dünyanın saygı duruşunda durduğu bir öndere sahip olmanın şansı ve gururu ile sahip olduğumuz özgürlüğü savunmalı, anlatmalı, öğütlemeliyiz... kan dökerek kazanılmış hiçbir şey kişisel menfaatlerimiz ve korkularımızdan değersiz olamaz. bu bilinci bir an olsun kaybetmeyelim