osmanlı devleti'ni bir italyan papazı kadar, yani campanella kadar; bir alman büyükelçisi kadar yani von pappen kadar âdil değerlendiremeyen kökünden koparılmış ülke çocuklarının sanrısıdır.
campanella "madem ki düşünceyi zindana koymayan, hakikat sevgisini zincire vurmayan bir millet, o cesur ve âdil türkler var, neden adaletin hüküm sürdüğü bir güneş ülkesi vücud bulmasın" der.
zamanın alman elçisi von pappen ise "siz kendinizi esir milletlerin, ezilmiş toplumların lideri olarak görüyorsunuz. ancak siz bundan 40 yıl önce, dünyanın en büyük imparatorluklarından birine; sizden ayrılanların bile bugün aradıkları bir adalete sahip devletin mirasçılarısınız" (mealen) der.
yabancıların söylediklerine ileride tekrar değineceğim. karşıdaki ne kadar anlar, ne kadar anlamaz bilemem. kişinin idrak kapasitesi ile alâkalı bir durum. şu an başka bir şey anlatmak istiyorum:
osmanlı devleti'nin yükseliş dönemini, bu dönemden ziyade osmanlı'nın abartıldığını zannedenler günümüzün amerikaperest, sovyetperest gençleridir.
başlığı açan şahsın yazısında da görüldüğü gibi tarihî bir şuurdan da yoksundurlar.
amerika'nın dünya hâkimiyetinin başlangıç tarihini sovyetler'in sahneden çekilmesi ile başlatırsak ve amerika'nın da bir duraklama dönemine girdiğini göz önüne getirir; yükselen güçleri göz önüne alır ve amerika'nın çok değil 5 sene önceki kadar bile rahat hareket edemediğini akılda tutarsak süper güçlüğünün çok uzun sürmediğini görmemiz yeterli olur.
osmanlı düşmanlığını inanç belleyen sol görüşlülerimizin ise sovyetler'in ömrünü benden daha iyi bildiğine şüphem yok.
kabul edin ya da etmeyin, osmanlı devleti tarihin gördüğü en büyük imparatorluktur. roma gibi karşısında sadece kartacalıları değil yeri geldiğinde 16 devleti bulmuş; yeri geldiğinde soydaşının (uzun hasan) avrupa ile anlaştığına şâhit olmuş fakat yine de muvaffak olmuştur.
fakat ne yaparsa yapsın istanbul gibi bir şehri armağan ettiği torunlarının nankörlüğüne uğramaktan kaçamamıştır.
yazımı avusturya elçisi busbek'ten bir nakille bitirmek isterim. kpss'ye hazırlanırken kpss'den çok torpili düşünen gençlerimizin bir kısmını belki osmanlı'ya sövmekten vazgeçirebilir:
"padişahın etrafında bir kimse bile yoktur ki makamını zekâsı, emeği, hüneri, alın teri dışında başka bir şeye borçlu olsun".