gönlümün elverişsiz bularak teptiği bir aşk fırsatının daha yorgunluğunu atamamıştım ki ruhumdan, "amaç edinme aşkı"na tutunmuştu benliğim. her gün eve gelip aynı sıradanlıkta yaşıyorsan, arkadaşların birer birer evlenirken sen, düğünlerde çeyrek altın takma telaşesindeysen, ölüm gelecek kapıma diyerekten, o ziyaret esnasında yalnızlığın canını yakacağını düşünüyorsan, hafta sonu geldiğinde telefon rehberini baştan aşağıya gezip de arayacak birini bulamıyorsan ister istemez "bir amaç edinme" telaşesine düşeceksin meleğim, adamım ve de kadınım.
"amaç edinme" ise 3 temel evreden oluşmaktadır.
1 - amaç edinilme gerekliliğin farkına varmak
en zor madde çoğu kişi tarafından 3.madde (birazdan değineceğim 3.maddeye. şu an 3.maddeyi bilmediğinin farkındayım bebeğim) olarak kabul görse de zannımca en zoru budur. çünkü beyini işlevsel olarak kullanabilme yeteneği gerektirir. zira bu çok zordur ve çoğu varlık (insanoğlunun da çok büyük bir yüzdesi) bunu başaramaz. beynini kullanabilirsen eğer, bir farkındalık oluşacak günün birinde ister istemez. monotonluğun, yalnızlığın, alkolün zirve noktalarını gördükten sonra gelecek bu farkındalık muhtemelen ve ardından bir amaç edinmem gerektiğinin farkına varacaksın.
2 - amaç aramak
bu noktada kişinin geçmiş başarısızlıkları -başarıları-, karakteriksel özellikleri, sevgili arayıp aramadığı (çoğu aptal amacın sadece birini bulmaktan ibaret olduğunu zanneder), tinsel bakış açısı ve gitmeyi isteyip istemediğine (çok önemli bir faktördür) bağlı olarak amaç ve amaçlar belirlenir. amaç belirlemedeki temel nokta sabah yataktan kalkarken uyanmada zorluk çekmemektir. evet bu iş bu kadar basittir. gerçek bir amacın varsa bu hayatta, uyku sabah seni yatakta hapsedemez ve yataktan şevkle çıkarak amacın için savaşmaya başlarsın. dolayısıyla sabah yataktan kalkma sürecini bu bağlamda "amaç testi" olarak adlandırabiliriz. amaç aramak zevkli, bir o kadar da yorucudur. geçiciliğe dair bir çok içerik barındırır ki bu da bir sonraki adımı hazırlar bizlere.
3 - amacı gerçekleştirme ya da "ya sikerim amına koyim ya" süreci
amacı gerçekleştirme, ilkokul, ortaokul ve liseyi bitirebilmek (her gün [devamsızlık sınırları içinde] okula gitmeyi gerektirdiğinden) kadar zor, çetrefilli, sürrealist ve de yavru ağızıdır. optimist bakış açısıyla inceleyecek olursak; ortalama bir amacı gerçekleştirme süresi 6-12 ay arası iken, gerçek ve ciddi bir amacı gerçekleştirme süresini 1-3 yıl olarak verebilirim. benim amacım evlilik, çocuklar ve torunlar büyütmek dersen amacının gerçekleşme süresini (ölüm tarihin - evliliğe karar verme tarihin) olarak belirleyebilirim. bu denklemin sonuna eklenebilecek, önünde eksi olan sıfırdan büyük sayılar, amacının verdiği hazzı aşağıya çekecektir doğal olarak. amacı gerçekleştirebilme, odunla dövüşe hazırlanan rocky'nin haliden daha zor, hüküm dağına giden yüzük taşıyıcı olmaktan daha kolaydır. amacı gerçekleştirme sürecinin en sevdiğim ve mükemmeliyetçi bulduğum noktası ise "ya sikerim amına koyim ya"dır. bir insanın amaç edinmesi gerektiğinin farkına varıp, ardından amacını araması kadar özgür ve doğal bir şey daha varsa, o da "amına koyim" diyebilme hakkıdır. gerçek bir birey her zaman vazgeçebilmeli, pes edebilmeli, pes ettiği noktada da akşamları ve sabahları aynı monoton süreçleri yaşayabilmelidir. zaten bu birey günümüz gencinin edebi olmayan, beğenilme kaygısı taşımayan bir anlatımıdır. "ya sikerim ya amına koyim"ciler aramızdadır, hepimizdir, bu yazıyı yazandır.