ah bir ataş ver

entry117 galeri video6
    8.
  1. ali kırca versiyonunun girişi her dinleyişimde gözlerimi dolduran cinstendir.

    "Çanakkale Boğazı.. Naraburnu açıkları...
    4 Nisan 1953...Saat 02:15

    Jülide Gülizar anlatıyor:

    "Uzun ve yorgun bir seferden dönen Dumlupınar denizaltısı, Naraburnu açıklarında, isveç bandralı Nabold şilebiyle çarpıştı...

    Sessiz, soğuk ve karanlıktı gece...

    Dumlupınar başından aldığı şiddetli darbeyle birkaç saniye içinde sulara gömüldü...

    Gemideki 81 kişilik mürettebattan sağ kalan 22 kişi, geminin arka bölümündeki torpido dariresine sığındı. Mahsur kalanların su yüzüne fırlattıkları telefon şamadırasıyla denizaltıyla temas kuruldu... Sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için herkes seferber oldu... Bu arada oksijeni idareli kullanmaları için aşağıdakilere gerekmedikçe konuşmamları, şarkı-türkü söylememeleri, sigara içmememleri söylendi... Ancak, saatler süren kurtarma çalışmalarının sonunda, umutların tükendiği anda, karanlıkta bekleyen 22 kişiye her şey yine aynı sözcüklerle anlatıldı: Konuşabilirler, türkü söyleyebilirler, hatta cigara bile içebilirlerdi...

    Şamandradaki telefon hattının öbür ucundan tüm Türkiye, denizaltıda tevekkülle ölüme yatmanın hüzünlü ama başı dik türküsünü dinledi":

    Ah bir ataş ver cigaramı yakayım
    Sen sallan gel ben boyuna bakayım

    Uzun olur gemilerin direği
    Ah çatal olur efelerin yüreği
    Yanık olur anaların yüreği

    Vur ataşı gavur sinem ko yansın
    Arkadaşlar uykulardan uyansın

    Uzun olur gemilerin direği
    Ah çatal olur efelerin yüreği
    Yanık olur anaların yüreği."
    12 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük