kimsenin kalbi kırılmasın elbette ama işin tadı kaçalı bir 20 sene felan oluyor. tadı kaçmak derken bazı toplum dışı hareketlerin varlığından bahsetmiyorum (onların varlığı daha eski)... eleştirinin yasaklanıp haltı yiyenin korunması geleneğinden sözediyorum...
giriş gelişme sonuç hep aynı;
doktor öldürülür ister izmir'de ister adana'da olsun iletişim özürlü, şiddete meyyal bildiğimiz arkadaşlar yapar, ardından bir grup denyo çıkar iki çift laf eden herkese direkt analı bacılı saydırmaya başlar...
öncelikle şunun adını koyalım;
ayrımcılık? nefret söylemi?
bir kere savunma yolunuz ofsayt...
hep aynı sakız. "yow her yerde vor!"
yok işte amk! şu yaşıma geldim ambulansı durdurup, üstelik de içinde can çekişen bir yavru varken şoförünü dövenine, teknisyenini darpedene rastlamadım memleketimde. yapmaya kalkanı da harcarlar.
deprem için kurtarma faaliyeti yürüten askere el bombası da atılmaz bu ülkenin şehirlerinin ezici çoğunluğunda.
adapazarında binlerle insan öldü, yüzbinlerce kişi aç açık günlerce dolaştı (1 haftasının canlı tanığıyım) kimse yardım yağmalamadı. elinde olan, konu komşusuna verdi elindekini avcundakini...
insanlığın dibi görüldükçe utanacakları yerde bir de üste çıkıp hakaret ediyorlar "her yer böyle" diye. değil evladım her yer öyle. önce ağzını topla, sonra da bir özeleştiri yap. sabrın da bir sınırı var.
biz de akıl hastası değiliz her gün kürtler şöyle, japonlar böyle diye sayıklamıyoruz. tanıdığım kürt asıllı insanlar da var yüzde 90'ının da toplum hayatına entegrasyon sorunları var. ama mahallemin bakkalı da 2 kürt kardeş (adıyamanlı) bu çocuklar da aslan gibi insanlar. esnaf terbiyeleri, saygıları, edepleri 10 numara. tanıdığım bazı izmirlilerden bile daha çok saygım ve muhabbetim var bu iki adama.
herkes eşit olcak dayatmalı entelektüel faşizmle ve çaçaronlukla belki insanları susturursunuz ama itibar sahibi olamazsınız...