sözlük yazarlarının itirafları

entry163160 galeri video563 ses32
    48763.
  1. sigara içmiyorum. arada sırf boğazım yansın diye bir fırt alırım. öksürmek için. bugün efkardan 2 fırt çektim.

    onca kişi bunca kız arkadaş yapıyor da yanında oluyor bu kişi. ama benim sevdiğim kişi benden 400 km ötede. neden be sözlük. ben onu 2 ayda 1 görmeye alışamıyorum. erkek halime aldırmadan oturup saatlerce ağlamak istiyorum. yanımda olsun diye. o gelecekse buraya, takacaksam onu koluma, ağlarım onun için. yeter ki gelsin.

    hep bir özlemle mi yaşamak gerekiyor. bazen tartışıyoruz. kızıyoruz birbirimize. üzüyoruz. ama o yanımdayken onun değerini çok iyi anlıyorum. o, telefonda bağırıp çağırdığım azarladığım kişi değil. ellerine dookunduğumda soruyorum içimden kendime ? nasıl üzebiliyorsun sen bu kızı. şu ellere gözlere bak. ben kimim ya ? kimim ulan ben ? bu kızın gözünden bu güzel kızın gözlerinden nasıl akıtıyorum bu yaşları.

    üniversite olarak tüm arkadaşlarımı çevreyi bırakıp onun şehrine geçmek için daha çok ders çalışıp yüksek ortalama tutturmaya çalışıyorum. ama çokda umudum yok kendimi kandırmak istemiyorum. ona 'inşallah artık yan yana olacağız' diyorum ama bir kesin cevap veremiyorum. ben de olma ihtimalinin az olduğunu biliyorum. ama bazen düşünmek bile mutlu ediyor beni.

    pazar günü o evinden gizlice çıkarken ben de yurttan sabah erkenden çıkardım. her zaman buluştuğumuz o ziraat bankasının köşesinde haftalık olağan buluşmamızı yapardık. o iş sırasında bankaya havale yatırmaya gittiğinde onu sahipsiz bırakmamak için iş yerinin köşesindeki sokaktan onu alıp bankaya, oradan tekrar iş yerine bırakırdım.

    evde olduğu bir gün sokağından geçerdim. o cama çıkıp beni bir kere görsün yeterdi sözlük. ama olmuyor işte. sesiyle yetiniyorum.

    kokusu o kadar hoş ki. hiç almadığım ona özgü bi koku. sadece onda duydum bu kokuyu. narin. ve 2 ayda bir gördüğüm o güzel kız, ona her sarıldığımda yeniden hatırlatıyor bana o kokuyu. unuttuğum o kokuyu yeniden onun kollarında duyuyorum.

    daha sonra bana parfümünü verdi. 'al prensim, kokumu unutma' dedi. kokusunu her unuttuğumda parfümünü çıkarttım dolabımdan. adım yastığıma sıktım. gece gözlerimi kapattığımda onun kokusu burnumdayken dalıyordum uykuya. ama parfüm de kesmiyor artık. başka şeyler arıyor gözlerim. onun ta kendisini arıyorum. ala bulamıyorum.

    sesi bile farklı biliyor musun sözlük. telefonda konuştuğum kişi değil gibi o. sesi o kadar güzel ki. o kadar yumuşak ki. 1 ömür konuşsun anlatsın ben dinleyeyim istiyorum. 'utanma prenses, konuş' diyorum ona o yüzden. konuş ki mutlu olayım. konuş ki, sesini aklıma kazıyayım. kazıyayım ki, sensinliğe gittiğimde sesini unutmayayım. ama unuttum. sesini yine unuttum sözlük. hatırlayamıyorum. nasıl hatırlayayım ki ? topu topu 6-7 saat görüşüyoruz. sonra 2 ay yok.. nasıl sesini gözlerini bakışlarını unutmayayım.

    işte bugün 2 defa çektim o sigaradan. keşke şarkıda dediği gibi olsa da onu sigaramın dumanına sarıp saklayabilsem. kendisi olmasa da kokusunu, sesini saklasam. unutmasam.
    19 ...