güvenlik kuvvetlerinin şiddetini ancak futbol maçlarında görüp öğrenen bir sürü insanın "aaa bu adam da meğer zamanında dayaktan, işkenceden ölmüş" dediği insanlardan biridir.
bu adam fenerbahçe, galatasaray ya da beşiktaş amigosu olup da ölseydi neler yazılacaktı, neler söylenecekti acaba? çok merak ediyorum ben.
ama kendi başına ölen bir adam işte. suçu neydi, kim bilir? yargılanamadı bile kendisi, işkence altında öldürüldüğü suçlamalardan... ama sıkıntı yok ki, bu memlekette insanlar poşu taktıkları için 33 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. üstelik tek bir görgü tanığı bile "evet adam ahanda budur" demeden... ama bir futbol takımı taraftarına gaz sıkarsan tepki alıyorsun.
bu ülkede adalet bu. sevilip sayılan belli bir gruba üye olmayı başarmak. pırıl pırıl aklanırsın bir iki saat içinde. bu cemaat olur, bazen bir futbol takımı olur, bazen bir siyasi örgüt olur.
bu ülke kırk kulplu kazan, bir kulpundan tut, sen de kazan. ve sakın okulda sana öğretilen "iyi insan ol, sen kazanırsın" saçmalıklarına da inanma. vur, kır, arkanı sağlama al. bir 100 yıl kadar falan bu ülkede gerçek adalet tesis edilebilemez. aha şike soruşturması, ergenekon'dan ne farkı var bunun? tek farkı arkanda sağlam bir desteğin olması ya da olmaması. 1 yıl boyunca adamları içeride tuttular, şimdi diyorlar ki aa meğer sahaya yansımamış. neden döndüler böyle, düşünen var mı hiç? ne gördüler de fikir değiştirdiler ve bu açık görüşlülük neden başka davalarda, delilleri çok daha pis, çok daha kirli kokan davalarda görülmüyor?
sen kübünü doldur, torunlarına iyi bir yaşam sağla ey sıradan türk insanı. ve tekrar söylüyorum, sakın okulda anlatılan, din derslerinde anlatılan şeylere kanma. onlar sıradan insanlar için. sen ezebildiğini ez, hakkını yiyebildiğinin hakkını ye. kimbilir, belki öbür taraf da bize yanlış anlatılmıştır, belki orada bile bir şekilde rüşvet yedirebiliyorsundur, kimbilir?