kimse kendini fenerbahçe'nin rakibi olarak görmesin. fenerbahçe cumhuriyeti'nin tek rakibi vardır: talimat ile 3 temmuz darbesi yapıp kupa aldıranlar...
12 mayıs 2012 günü büyük fenerbahçe taraftarını darp edip, biber gazı ve su kullanmaktan kaçınmayan iktidarın köpekleri alenen linç etmiştir fenerbahçeliyi. kadıköy'de cafe basıp içeri biber gazı atmaya kadar uzanmıştır bu.
3 temmuzdan bu yana ince ince işlediler fenerbahçeyi, fenerbahçeliyi.
çağlayan'a destek olmaya giden taraftarlar her duruşma sonrası biber gazı yedi.
rakip takım otobüsümüzü taşlarken ses çıkarmayan polis, kadıköy'de takımını alkışlayan taraftarları linç etti.
fenerbahçe ve diğerleri olarak kutuplaştırıldık, bu yeni bir şey miydi? hayır!
diğerleri zaten vardı yıllardır. ancak baktılar olmuyor, kadroyu genişlettiler: diğerleri, polis ve rte...
dediğim gibi, uyuma fenerbahçeli!
3 temmuzdan beri işliyorlar içimize.
şampiyonluklar gelip geçer ancak bazı değerler vardır ki...
-insanları ayakta tutan, güç veren değerler.-
bu değerleri ele geçirmelerine izin verme, gerekirse çık: en ön safta yer al!
başarı veya başarısızlıklar bu işin olmazsa olmazı.
bu bizim kaybettiğimiz ne ilk şampiyonluk ne de son.
önemli olan bugünde bayrağını göndere çekebilmek, cama asabilmektir!
özetle:
3 temmuz darbesinin geldiği son nokta: 12 mayıs 2012 kadıköy'ün işgali...
peki ne yapacağız?
alnımız ak, başımız dik direnmeye devam!
