uzun entry okumaya ayıracak zamanı olmayanlara söylenecek sözümüzün pek tesiri olmayacağı zaten aşikar. bu yüzden kendi içinde arz-talebini oluşturan entry türüdür. bu bir eleştiri değil, kimse uzun entry okumuyor diye suçlu ilan edilemez.
ancak kısa entry yazarlarının ve okurlarının dünyaya söyleyecek pek sözü olmadığı gibi bir intiba bırakması engellenemez. kısa entry yazarlarının sözlükte bulunma amacı var olduğunu fısıldamak, belki bir parça bir şeyler öğrenmek, çokça geyik yapıp eğlenmek, mümkün olursa da sevgili-ortam yapmak diyebiliriz.
yazı sanatını seven kişiler ise kavramı olabildiğince farklı düşünce boyutlarında ele alır. uzun entry yazmak da okumak da kişinin entelektüel seviyesi için ölçülerden biridir. kelime bilgisini ve kurgulama gücünü başka şekilde ölçemeyiz.
facebook paylaşımlarını ele alalım. 2007'den beri facebook kullanan birisi olarak status'lardaki değişime dikkat çekmek istiyorum. daha önceleri normal fontlarda özlü sözler paylaşan kişiler, şimdilerde ise paint yardımı ile hazırlanmış yazılı resim paylaşmaya başladı. amaç kısa, göze hitap eden yalnız zihinsel sürece ihtiyaç duyulmayan paylaşımlar iletmek. bunun zamanla zihnimizi tembelleştireceğini hesaplamadan tabi.. tıpkı zaten yerlerde olan kitap okuma seviyemizi kitap kaynaklı dizi ve filmler ile yok etmemiz gibi. daima tekdüze ve basit bir dünyaya doğru yolculuk ediyoruz. hem de çok çok hızlı.
amaç duygusundan sapmak..
bu uzun entry'i henüz çoşmamış bir sürü celebrity yazarı olan bir sözlükte yazarak amaç duygusundan saptım. büyük ihtimalle okunup oylanmayacak. ancak kişisel tarihim için bir kayıt niteliği taşıması tek arzum artık.