headbang üstadı olanları için boyun kaslarının dinlenmesi, yücelerek hayat bulması demektir. göz yaşları eşliğinde sulu sepken olduğunda mide kaldırır, insanı başka diyarlara götürür. kusup gelindiğinde ise her zamanki müzik, sarhoşluk, koku her yerdedir.
senelerdir metal konserlerine bu sebeple gitmem. demem o ki bir yetmiş seksen senedir bu işler böyle yapılabiliyor. gruplara vs bir karşıtlığım yok, metal müzik de çok güzel, çok ahenli bir müziktir; fakat konserde ne olacağı belli olmuyor. sakin sakin sessiz duran insanlar tuhaf tuhaf şekillere bürünüyor. üzücü şeyler oluyor.
neden oluyor ki üzücü şeyler? rüzgar esiyor ne güzel. alsın pis kokuları sürüsün. üç kuruş kumaş için onbeş liralık mezura kullanılmaz ki...
