tanıyan bilir, tanımayanda.
türbandan nefret ettiğimi türban şehri konyada bile söyleyen, canı sıkıldıkça "allah yok" diye balkondan bağıran biri olduğumu da bilirler.
her neyse burası ağlama duvarı olmuş, genç ergenler * rahatsız.
format dışına pek çıkmadığım için, format dışı entry yazanlar pek bir saldırgan.
hayat bana güzel.
twitterdan başka sosyal ağ kullanmadığım için sözlükte takılmama epey laflar edilmekte.
tabi onlar gibi facebookta durum beğendirtmekle zaman harcamıyorum tabi.
ya da şu şunla sevgili olmuş diye profil profil gezmiyorum.
interneti onlar gibi kullanmıyorum.
çok yazıyorum diye eleştiri alıyorum birde.
"yazmak için okumak gerekir" bunu da biliyorum.
okumadan da yazmıyorum.
nefret haline dönüşmüşüm bu sözlükte ama soğutamıyor ergenlerimiz beni sözlükten.
yaklaşık 20 gün sonra 1. yılım dolacak bu sözlükte. çoğu bilgiye burada ulaştım, en iyide burada bilgi verebildim insanlara.
kaleminden korkan olmadım, ucu sivrileşmiş kalemleri beynime batırmadım eleştiri insanları gibi.
kimseden korkum yok, yanlış işler peşine de düşmedim.
bir hatam olsa, en ufak açık, hemen dava edilebilirdim.
edilmedim.
rahat bana değil size batıyor sanırım.
kalemimden korkmayacağım, düşünebildikçe yazacağım, düşündüklerimi paylaşacağım.
bu yazı da eleştiren kişilere tek açıklamam olarak kalsın.
belki hatalı şey yazmışımdır, kurallar dahilinde yazmamışımdır, silinir. benden ötürü değil.
sizleri seviyorum güzel insanlar, iyiki varsınız.
mucuk.
