film bir kere geriyor, sinir bozuyor, nefret, intikam duygularınızı kamçılıyor ve sizi ekrana bağlıyor. fakat 6.9 çok olmuş. 6.3 yeterli olurdu çünkü sonu dışında farklılık arzetmemektedir.
--spoiler--
çiftimiz (evliler mi değiller mi anlamadım, ama sürekli sevişiyorlar.) eden lake isimli terkedilmiş ardından sular altında kalmış bir taş ocağına hafta sonu tatili için giderler. bu golün bulunduğu kasabaya girdikleri gibi saygısız ve kaçkın tipli insanlar etraflarını sarar (barda, otelde, restaurantta). fakat saf çiftimiz ısrarla tatilimiz haram olmasın modundadır. bu ''güvenli'' kasabanın en ücra köşesine gidip arabalarını 1 km ötede ıssız bir yere parkedip gölün kenarında kamp yaparlar.
sonra bizim yaramaz çocuklar ortaya çıkar. filmi izledikten sonra cani olmak bu kadar kolay mı, tam anlamıyla kötü olan çevresine zararlı olan bir insan toplumda varolabilir mi gibi sorular sormadan edemiyorsunuz. bana kalırsa brett denen karakter, genç yaşına rağmen içine Freddy Krueger kaçmış gibiydi. kısacası abartılıydı.
çiftimiz ise hatalı karar vermekten vazgeçmeyeceklerdir. cüzdanlarını, anahtarlarını sahilde bırakıp yüzmek. kendisine bıçak sallayan çocukları teker teker benzetmek yerine (üstelik bıçak artık senin elinde), köpeklerini bıçaklayıp özür dilemek ve ardından hoşçakalın demeye çalışmak (resmen bizi kovalayın dediler). kaçmak adı altında, ön camı tuz buz olmuş bir arabayla, sığ bir ormanın içinde, 90 kilometre hızla önünü görmeden ilerlemek. kızın sıkışan sevgilisi için kaçıp bir an önce tıbbi yardım getirmesi gerekirken geceyi bir ağaç kovuğunda uyuyarak geçirmesi. kızın yine yardım çağırmak yerine oturup sevgilisine yapılan işkenceyi izlemesi. kızın (aaah ah) olmayacak çocuğu öldürüp, sevimsiz izci tipli eniğe güvenmesi. kızın ormandan kaçıp, psikopat çocukların, psikopat ailelerinin havuz partisinin kucağına gitmesi. daha ne diyeyim ...
--spoiler--
