neden 26 Ocak'da 58. maddenin değişmesine "evet" oyu verdiler?
neden Yıldırım Demirören'in TFF Başkanı olmasına "evet" oyu verdiler?
neden Mehmet Ali Aydınlar, Bank Asya Klüpleri'ne "eğer 58. maddenin değişimine evet oyu verirseniz, Fenerbahçe'ye verilecek para cezasını size dağıtacağım?" dedi
neden Fenerbahçe, 4 Temmuz'da amatöre kadar gidiyorken, 26 Ocak'da sadece para cezasıyla yırttı?
neden Faruk Özak "eğer 58. madde 26 Ocak'da değişseydi, kupayı almıştık" dedi?
neden Erdoğan Bayraktar "hakkımız olan kupayı almak için, ince ayarlı bir çalışma yapıyoruz" dedi?
neden mahkemede iki tane itiraf olduğu halde, Sadri Şener ve Nevzat Şakar hak mahrumiyeti cezası almadı?
neden play off ilk çıktığında "normal sezonu lider bitiren şampiyonlar ligi'ne doğrudan katılacak" denmişken, Fenerbahçe liderken "play off'u lider bitiren şampiyonlar ligi'ne doğrudan katılacak" dendi?
neden UEFA, adı iddianamede geçen Beşiktaş'ın başkanının, TFF Başkanı olmasına ses çıkartmadı?
neden "siyaset spora bulaşmasın" diyen Platini, RTE ile Başbakanlık Konutu'nda değil de, AKP Genel Merkezi'nde görüştü?
neden ilk etik kurulu raporu, savunmalar alınmadan hazırlandı?
neden bilirkişi heyeti, mahkemeye sunduğu 205 sayfalık raporda "Son 5 yılda Fenerbahçe Spor Klübü'nün bütün para giriş çıkışları yasaldır" derken -ki bu 300 milyon dolarlık bir parasal harekettir- Galatasaray Spor Klübü 2006 yılında ödenmiş olan 1.5 milyon doların dekontunu, "TT Arena'ya taşınırken kaybettiklerini" söyledi?
neden mahkemenin; şahsi banka hesaplarını incelemeye bile almadığı ve etik kurulu üyelerinin, savunmalarını aldıktan sonra suçsuz olduklarına kanaat ettikleri ilhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu'na PFDK tarafından hak mahrumiyeti cezası verildi?
neden Adnan Polat, Mehmet Ağar'ı cezaevinde ziyaret etti?
neden Arda Turan, elinde kupayla Mehmet Ağar'a selam çaktı?
şu yazdığım tabloya tersten çevirip bakın;
şu siyasilerin söylemlerini, Recep Tayyip Erdoğan'ın Fenerbahçe lehinde yaptığını varsayın, nasıl bir tepki verirdiniz? Adam bir "kişilerle kurumlar ayrılsın" dedi, ortalığı yıktınız. (RTE'nin o sözlerini ben de desteklemiyorum.) Faruk Çelik "Allah'ın adaleti varsa Bursaspor şampiyon olur" derken neredeydiniz? Faruk Özak ve Mehmet Ali Şahin "Şampiyonluğu Trabzonspor hakediyor" derken ve Gaziantep ile Karabük'e stat sözü verirken neredeydiniz?
Fenerbahçe'nin eski bir futbolcusu, Sedat Peker'e selam çaksaydı, ne tepki verirdiniz?
Duymak istediğiniz cümleleri söyleyenlere inanıyorsunuz; aksi gerçekleşince "Fenerbahçe kayrıldı" diyorsunuz, aksini söyleyenleri de "yalancılıkla" suçluyorsunuz.
Amaç da bu zaten, yönlendirme yapmak, Fenerbahçe'yi zan altında bırakmak.
Etik Kurulu çıkıp "Biz raporu hiçbir gazeteye yollamadık" derken, Mehmet Baransu çıktı açıkladı. Amaç "Fenerbahçe bu raporu değiştirtti" dedirtip, Fenerbahçe'yi zan altında bırakmaktı, ki bunu da başardı.
"Zayıf; daima eşitlik ve adalet ister ama bunlar, kuvvetlinin umrunda bile değildir" demiş Aristoteles.
Biz zayıfken -daha doğrusu gücümüzün ağırlığını hissettirmemişken- ve adalet isterken, hepiniz göbek atıyordunuz. Ne zaman gücümüzün ağırlığını hissettirdik ve adaleti inşa ettirdik, ağlar oldunuz.
Sizin istediğiniz adalet değil ki, Fenerbahçe'nin yerle bir olması.
Ama başaramadınız, asla da başaramayacaksınız.
Biz birlik olduk ve bizi katakulliyle alt etmeye çalışanlara "dur" dedik, kendimizi ayıklatmadık.
Çünkü biz biliyoruz ki; hak verilmez, alınır.
Biz Fenerbahçe taraftarları olarak; ahlaksızlıktan taraf olduğumuz için destek çıkmadık yöneticilerimize, onların ahlaksız olmadıklarına inandığımız için destek çıktık.
"Aklanın da gelin" demedik, "siz zaten bizim gözümüzde aksınız" dedik.
Çünkü herkes bilir ki; hukuk sisteminde hiç kimse "suçsuzluğunu ispatlamak mecburiyetinde" değildir, iddia makamı yani savcı, "suçlamada bulunduğu kişinin suçluluğunu ispatlamaya" mecburdur.
Yani ispatlanma mecburiyeti taşıyan şey; iddiadır, savunma değil.
Peki savcı ispatlayabildi mi?
Sizce "evet" ama bizce "hayır"
Benim gözümün önünde; 2007 yılında hazırlanmış word pad dosyasından dolayı, 2004 yılında darbe girişiminde bulunmaktan suçlanan insanlar, ÖYM ler tarafından hapislerde süründürülürken ve bu davaya da ÖYM de bakılırken, o ÖYM nin savcısı da "müthiş deliller" diye ortaya sadece "tape" adı verilen zırvalar koyarken, benim Fenerbahçe'nin ve yöneticilerinin masum olmasına inanmama şaşırmanız neden?
Sen inşaat mühendisi olan ilhan Ekşioğlu'nun işçili inşaatlı konuşmalarına "şike girişimi" deyip taşak geçersen, adam da tarla sürmeye "totem" deyip seninle taşak geçer arkadaş.
Not 1: ilhan Ekşioğlu "tarlaları sürdük" dememiştir, "arabayı tarlalara sürdük" demiştir. Bu söz, sizlere çok anlamsız gelir elbet ama biz Fenerbahçe taraftarlarının totem diye yaptıklarını duysanız, zaten altınıza sıçarsınız.
Not 2: Savcı Mehmet Berk, Aziz Yıldırım'a "eğer Fenerbahçe, Sivasspor'da şampiyonluğu kaybetseydi bu soruşturmayı açmayacaktım" demiştir. Yani Fenerbahçe, şampiyonluğu kaçırsaymış eğer, yaptığı bütün şikeler (!) yanına kâr kalacakmış, bak sen şu işe.
Sen savcısın arkadaş, bir suçu tespit ettiysen eğer, sonuç her ne olursa olsun soruşturma açacaksın. Şimdi, açtığı soruşturmada bile "şike" yapan bu savcı mı Fenerbahçe'yi şikeden mahkum edecek?
Geçiniz...
Edit: imlâ.
Edit 2: Eksileyeceğinize, cevap yazsaydınız keşke...