bir ütopyanın idealize edilmesidir bu film. olmayacak, olamayacak bir sistemdir senaristin kafasındaki. çünkü kurulan komün sistem ennihayetinde turizm etkinlikleriyle de olsa(eşekle gezmek 50 avro, çayır biçmek 10 avro .. vb.) avrupa burjuvasisine ve dahi kapitelizme kendini bir şekilde eklemlendirmek zorundadır.
ama film iyi filmdir. oyunculuklar, mekanlar, müzik ... vb. herkes izlemelidir.
--spoiler--
sağcısına, solcusuna, dinlisine, dinsizine enteline, köylüsüne dokunduruyor çoğu zaman film. tabi en çok da sağcısına dokunduruyor. ama benim dikkatimi en çok çeken dokundurma entel soculara yapılan bir dokundurmaydı filmde.
elemanlar konser verirken öuhtar imamı alarak konser alanına gelir ve mevlit okumaya başlarlar. sakallı-türk entellerden biri "bu da nesi" tribine girerken, imdadına sonradan türk vatandaşı olup kendini türk kültürünü tanımaya adamış katarina yetişir. "mevlüt okutuyorlar" der. ben burda solcularımızın-devrimcilerimizin inceden inceden eleştirildiğini sezdim. yanılmış da olabilirim. "siz nasıl adamlarsınız ki halkı ve halkın değerlerini tanımıyorsunuz ya da sonradan türk vatandaşlığına geçen şu kadın kadar da olsa tanımıyorsunuz."
--spoiler--