Gerçek şudur ki; Tavandaki düşlerde roller hiçbir zaman adil dağıtılmaz.
Sen düşünde, bir adamı-kadını alır başkahraman yaparsın. O devasa güzellikteki evinde, aynı yatakta uyur aynı yemeği yersin. Ama onun düşünde; ya bir bahçıvanı oynarsın ya da hizmetçiyi Bahçıvanın düşünde de;başkahramanı En acısı da, yoldan geçen kuru kalabalıktaki figüran Deniz kenarında ki arkası dönük o belirsiz kişiyi oynamaktır. Yoksunuzdur aslında.
Yani kısaca demek istediğim; Kimse, kimsenin düşünde olması gerektiği yerde olmaz. Roller aynı bile olsa, replikler daima farklıdır. Düşlediği gibi düşlenmez.