ksk-göztepe taraftarları arasındada herhangi bir sınıfsal ideolojik dini vs bir farklılık yok.
yada mesela daha eskiye gidelim trabzon idman ocağı ve trabzon idman gücü arasındaki rekabet herkesin malumu.trabzon 2'ye bölünmüştür.ama iki takımı tutanlar arasında da bir sınıfsal siyasi vs bir fark yoktur.
hatta daha can alıcı bir örnek verelim.adana da bilindiği üzere adanaspor ve demirspor rekabeti vardır.adana demir spor herkesin malumu demiryolu işçilerince kurulmuş bir takımdır.ama buna rağmen adanada iki takımı tutan taraftarlar arasında ne geçmişte ne bugün herhangi bir sınıfsal ayrım yoktur.
özet olarak türkiyede böyle sınıfsal siyasi etnik mezhepsel bir ayrım yoktur.ama tüm bu ayrımlar körüklenir toplum bu anlamda yıllar yılı iç ve dış mihraklarca ayrıştırılmaya çalışılır.ama bir türlü tam anlamıyla bu başarılamaz.yaygın bir ayrışma olmadığı içinde takımlara ve taraftarlarına yansımaz bu.
fenerbahçe-galatasaray rekabeti tamamen sportif başarının getirdiği bir rekabettir.bu kulüpler kurulduklarından birkaç yıl sonra ülkenin en başarılı futbol kulüplerine sahip olmuşlardır.
fenerbahçe kurtuluş savaşında oynadığı rol nedeniyle çok büyük bir taraftar desteğiyle başlamıştır bu rekabete. g.saray ise bir lise takımı olması nedeniyle dışa çok fazla açılmak istememiştir bir süre.ancak daha sonra bu düşünceden vazgeçilince az olan gs'li taraftar sayısıda artmaya başlamış ve özellikle 80'lı yılların ortaları ve 90'lı yıllardaki lokal ve enternasyonel başarılarla da bugün en az fenerbahçeli kadar taraftar sayısına sahip bir kulüp haline gelmiştir.ama sayıca az iken de fenerbahçe-galatasaray rekabeti ülkenin en önemli rekabetiydi.
bugün geldiği nokta itibariylede nefret boyutuna varan bir rekabet söz konusu.gidişat aslında kötü.yapılan sidik yarışı benzetmesi belki genel olarak bu rekabete hakaret gibi adledilebilir ama son yıllardaki gidişat bu sözü haklı çıkarmaya doğru ilerliyor.