deli dolu eglencenin oldugu teknolojinin basini alip yürümediği emekleme devrinde oldugu, biraz berdus ama gecmisin tinisini tasiyan, deli dolu gecen yillardir doksanlar. ekonomik krizlerin insanlarin uzerinden silindir gibi gecmediği, radyolarda ve tvlerde matrak numunelerinin oldugu neseli vakitlerdi.
doksanlarda dogallik önemli idi, entellektuel olarak kitap okumayana davar yahut o zamanin deyimi ile amele damgasi vururlurdu.
simdinin starbucks ve gloriajeans gibi statu olan yerlerin yerine friday's e takilmak, dünya genclik merkezinden alisveris yapmak hatta akmerkez cepte bes kurus olmadan bile cay icebilmek yahutta avere avere dolasabilmek revacta idi.
hatta o akmerkez bile acilis saatinde kapisinda bekleyen cok ortaokul ve lise gruhunu görmüstür o zamanlarda.
gerci o zamanlar cicek pasaji simdiki kol gibi kazik bir pasaj değil, ögrenci bütcesi bile alem yapilacak bir yerdi.
beyoglu simdiki lüx yer değil gayet hesapli bir yerdi.
discolarda falan millet macerana ile cosardi.
bir hüznü vardi o yıllarin.
gerçi sanina layik olarak 1999 31 ocağinda cenazesi kalkti ama hala agitlar yakiliyor.
şimdiki gibi surati bes kariş insanlarin oldugu bir devir değildi.
sokaklar osun caddeler olsun herşeye rağmen cıvıl cıvıl.