savaşın bir güç döneminde mustafa kemal'e ismet paşa'nın babasının öldüğü haberi gelir. mustafa kemal " bu acı haberi mustafa kemal'e nasıl açacağız ? " diye düşünürken, babam atılır, " ben söylerim paşam " der ve paşa'ya giderek, hiç hazırlanmadan birden, " paşam haberiniz var mı ? " diye sorar. çok zeki olan paşa derhal " yoksa babam mı ölmüş ? " diye mukabele eder ... babam " sever miydiniz paşam ? " diye sorar, Paşa " çok severdim " deyince de " allah rahmet eylesin " der.
bir müddet sonra bu sefer mustafa kemal'e istanbul'da babamın babasının kalp sektesinden öldüğü haberi ulaşır : bu sefer ismet paşa tehalükle " kılıç'a haberi ben vereyim " diye atılır. babama da adeta tebessüm ederek " kılıç haberin var mı ? " diye sorar. babam ise haberin ne olduğunu derhal anlamıştır ve arada aynı konuşma geçer ; babam :
babamın ismet paşa'yla arasının açılmasına, ismet paşa'nın bence kendi yüzünden, atatürk'le arasının soğumuş olması ve bu durumda babamın başbakanlığa onun yerine gelecek olan celal bayar'ı tutması herhalde amil olmuştur.