"bin beş yüz küsürle bin sekiz yüz küsür yılları aarasındaki depremleri de mi abd yaptı yeaa" şeklinde bir karşılıkla çürütülemeyecek iddiadır. hayır bu deprem kesin abd veya falanca devlet tarafından yapılmıştır demiyorum. kesin olarak bilemeyiz bu tarz şeyleri. belki otuz kırk yıl sonra öğrenebiliriz ama şu anda bilemeyiz. fakat bu iddianın bazıları tarafından alaya alınmasına da pek anlam veremiyorum doğrusu. hayır neredeyse bir asır önce tesla tarafından büyük olasılıkla kaza eseri keşfedilmiş olan bir teknikten, teknolojiden bahsediyoruz. bir takım zeki geçinen eblehler de "kuzey anadolu fay hattı diye bişi var olum yaa neyi konuşuyonuz siz" tadında entriler düzmüşler. ulan ebleh, sen de olmasan bu hayat çekilmez vallaa. kim dedi ki sana hiç fayhattı olmayan bir yerde deprem yaratıldığını. bu proje* zaten var olan bir fay hattını kontrollü bir şekilde harekete geçirme prensibine dayanıyor daha fazlası değil. bu da uçuk bir proje değil aslında. iyonosferin çok enteresan bir yapısı olduğu zaten biliniyor ki bu sayede bugün binlerce km öteden haberleşebiliyoruz ya da tv izleyip radyo dinleyebiliyoruz. deprem mevzusu da o kadar uçuk bir şey değil yani.
öte yandan "oğlum en ufak deprem bile bilmem kaç tane hidrojen bombası gücünde neden bahsediyorsun sen?" diyenler var. tamam kabul ama dediğim gibi buradaki mesele hiç yoktan bir deprem yaratmak değil, bir fayhattını tetiklemek, aktif hale getirmek. bunun için gereken enerji çok daha az olabilir. mesela kimyasal tepkimelerde de öyle değil midir? az bir aktivasyon enerjisiyle çok büyük enerji meydana getirmek mümkün. hele bir de enzimler falan olunca iş daha da kolaylaşıyor. o yüzden bu tarz iddialara hemen yok devenin kramponu şeklinde bakmamak gerekiyo.