emre'nin ırkçı söylemi ne kadar çirkin, ne kadar insanlık dışıysa o denli yanlış olan tekmedir.
hatta bir tık da geçer. zira söylem maneviyatla vicdanla alakalıdır. tekme gayet maddi ve hayatidir, içinde vicdanı da taşır.
öte yandan...
zokora'nın tekmesi şovdur!
birisine küfür edersen o da gelir sana küfür eder. bu bir ırkçı söylem de olabilir, din-iman-ana-avrat da olabilir.
sahada karşılıklı özür dileyip konuyu kapattıktan sonra sahadan çıkıp konuyu yinelersen ciddi bir hazım sorunun var demektir.
bunların üzerine herif canlı yayına bağlanıp hatasını kabul edip özür beyân etmesine karşın, ne kadar yetersizse de cezası verilmesine karşın,
sen, kendin ceza vermeye kalkıyorsan şov peşindesindir. işinin-gücünün peşinde, topunun peşinde değilsindir.
eğer şov değil gerçek adalet istiyorsan, gidersin insan hakları mahkemesine şikayet edersin. taş gibi ünlü futbolcusun. çok da güzel dinlerler. futbolda hakaret olaylarına da emsal bir dava olur.
ama küçük düşünüyorsan... sana ırkçı söylemde bulunduğunda oyundan atmayan, kart göstermeyen bülent yıldırım'a atarsın o tekmeyi. gidersin tff'ye atarsın o tekmeyi. adalet istiyorsan gerçek adalet o.
ama yok sen s.kten b.ktan adelet istiyorsan, doğru yapmışsın. gider adamın s.kine t.şağına vurur adaletini sağlarsın. çok güzel.
not: fenerbahçeliyim. fakat önce insanım. dürüst ve adil bir taraftar olmadan dürüst ve adil yönetici isteme hakkım yok.
3 temmuzdan sonra hala fenerbahçeliyim nasıl diyorsun diyen varsa... yöneticiler geçer... futbolcular geçer. kulüpler kalır.
ayrıca emre'yi doğuştan fenerbahçeliyim dediği günden beri zerre sevmem.
