yazar, sosyolojik bir gerçeği ve onun yarattığı önemli bir sonucu işlemiş öyküsünde.
bir kızın,
haklarında şunları düşündüğü babası;
"...ona el salladım. gülümsedi bana. yakışıklıydı babam. gözleri yeşil, açık kahverengi saçları ve her zaman elinin gittiği sakalıyla kahramanımdı..."
ve şunları düşündüğü annesinin;
"...geçen yaz, annemi son defa gördüğümden habersiz, tatile uğurluyordum. çilli oluşumla alay ederek, öyle güzel sarıldı ki; neredeyse ağlayacaktım..."
ayrılmaları, yaşadığı ruhsal çöküntünün yarattığı şizofren ve bu ruhsal durum içerisindeki duygu ve düşünceleri dramatik bir dille işlenmiş.
bir erkekle bir kadının, birlikte sürdürdükleri yaşamlarının sonucu olarak dünyaya gelen çocuklarına karşı, sorumluluklarını yerine getirmekte kayıtsız kalmalarının, ne denli istenmeyen sonuçlar doğurabileceğini gösteren, düşündürücü ve bir o kadar da etkileyici bir öykü bu.
ruhsal sıkıntılar yaşayan insanların ruh hallerini okuyucuya yansıtmak, bir yazar için belki de en zor görevlerden biridir. zira, tasvir edilen olay, durum ya da hareket ne büsbütün mantık dışı olmalı, ne de normal mantığın kabul edebileceği niteliklere haiz bulunmalıdır. bu aralık o kadar dar ve sınırları o denli kalındır ki deyme yazar, cesaret edip de bu yükün altına giremez.
kaldı ki şizofrenik vakalarda kişi, hayatı iki boyutta yaşar. birinci boyut; onun bildik, tümüyle normal, sosyal ilişkilerinin normal bir insanınki ile aynı olduğu boyuttur. ikincisi ise; bilinç altında olmak istediği ya da istem dışı yaşadığı ve birincisinden tamamen farklı bir kişilikle karşımıza çıktığı boyut. nadiren de olsa, kimi vakalarda, boyut sayılarında artış da gözlenebilir.
böylesi meşakkatli bir insan tasvirini yaparken, mantıksızlık ölçüsünü sınırların dışına taşıdığınızda, ruh hastası olarak yansıtmaya çalıştığınız kahramanınız bir şarlatana dönüşür, tam aksi durumda ise normal bir insan haline. velhasıl! zor iştir.
seyyar motto, şizofren öykü kahramanını okuyucuya yansıtırken, derinlemesine tasvirlerden kaçınmış, yüzeysel betimlemelerle ve zekice davranarak işin içinden sıyrılmayı başarmıştır.
işlenen konunun hassasiyeti ve kahramanının nitelikleri göz önünde bulundurulduğunda harcanan ciddi emeği okuyucuya hemen yansıtan güzel ve etkileyici bir öykü.
çam sakızı-çoban armağanı; öyküde adı geçen parçanın linkini de ben vereyim istedim;