--spoiler--
yazar 1930'ların türkiyesine dönüş özlemi yasamaktadır. elitlerin, seçkinlerin seçme hakkına sahip olması gerektigini okuma yazma bilmeyenlerin birey olamadıkları için demokrasi süreclerinden dıslanıp sadece yasayan bir metabolizma gibi davranılması gerektigini savunur hale gelmiştir.
--spoiler--
benim hakkımda böyle demiş yazardır. oysa ki ben okuma yazma bilmeyenleri dışlamaktan küçükmsemekten bahsetmiyorum. benim demek istediğim cahil insanların doğru hükümetlerle yönetilmesi ve aydınlanarak cahillikten kurtulmasıdır. eğer cahil insanlar neye oy verdiklerini bilmeden oy vermeye devam ederlerse gelecek hükümetler onları daha rahat kullanmak için cahil bırakacak ve ülkemizdeki cahillik artacaktır. ayrıca cahil bir halk sömürüye açık olacak durmaksızın sömürülecektir. bakın batılı emperyalistler de aynı sömürü taktiğini kullanmışlardır. işgal ettikleri topraklardaki halkı cahil bırakarak onları sömürmüşler, kullanmışlar ve bu sömürünün farkına varmayarak sorgulamamalarını yani isyan etmemelerini sağlamışlardır.
--spoiler--
madem bu adamlar kandırılıyor, sen de kandır! çok mu dürüst siyaset yapıyorsunuz? sabah söyledigini akşam kendi yalanlayan bir adam mı bu halkı kandıramıyor.
--spoiler--
evet bu sözler de yazara aittir. bu yazar benim dediğim gibi cahil insanları aydınlatmak yerine kandırmayı, kim daha iyi kandırırsa o kazansın mantığını benimsemiştir. bu yüzden kendisine ne desem boştur. çünkü cehalet kendisinin fazlasıyla işine gelmektedir. bu noktadan sonra kendisine sağlık, sıhhat, esenlikler diliyorum. umarım bir gün cehaletten faydalanmayı bırakıp aydınlanmanın asıl güç olduğunu anlar.
