sıkışık bir evrende, başı boş, dağınık dolaşan kelimelerin usta cumle dizgicisi.. Kıyıda, kenarda arkaya itelenmiş sozcukleri ininde yakalayan fakabaz avcı.. Her sozcuk mutlak anlamda değerine ulaşıyor onda. Sözcuk sevicisi çokça.. Her sozcuk ile ilişkisi kendi öz evladıyla konuşan bir baba şefkatinde. Hepsine aynı mesafede, aynı hissiyatta tutunma eylemi..
Yaşama sözcuklerden açılan geniş bir pencere özcesi. yazısına aldığı her konu itina damacalarından suzulerek yazıya dönuyor. Hayatın turlu cesnileri ile bezenmiş yazılarında edebiyattan, mizaha, siyasetten, guncelliğe uzanan bir yelpaze ile serin tutuyor kendini.. Bilenlerin usta usunu, öğrenenin heyecanı ile harmanlayan bir sentez dilde hep kendini silik tutan, asla baskın çıkarmayan bir mahcubiyette. Okuyanı mutlaka muhattap alan, onunla dertleşen, ona sırlar ifşa eden ve arada okuyucu ile ince bir dertleşme ortağı olarak ''beraberliği daimi kılabilendir''
Fazlasıyla, hayata emek tarafından tutunan önculeri gibidir. . Sadece varolarak yetinenlere içerleyen; paylaştıkca, sevdikçe, emek verdikçe yaşadığına kanaat getiren, onlar kadar huznun gulabdal surahilerinden yıkanmış bir sudra gömlektir ömrü.
Doğduğum coğrafyanın sebul sepiklerine işlenmiş kırmızısını, yüreğinin üzerinde muhur olarak taşıyandır.. xermiri, xane, keşkane yaylarından aşınmış sabah guneşini simli ibrişim kumaşlara sararak akdeniz iklimine armağan edecek kadar derviş azimkarlığının tılsımını keşfetmiş bilgeliktir.
aynı çağa uyanmanın insanı mutlu kıldıran; yuzunu,sesini,tenini tanımadığımdır...