Zamanın gündüze çaldığı bir şafak, ilkbaharı sonbahara cevirdi 6 Mayıs ...
Dünya'nın dönüşüyle ölüme aktı zaman ...
Güneş süsü verilmiş cellat bembeyaz karanlığa alıp götürdü canları ...
Ve üç Deniz, üç Yusuf, üç Hüseyin, üç yürek, üç can SONSUZ ...
Yürüdüler dar ağacına korkusuz ...
Adımları hapsedilsede yargısız asılır mı bu üç yürek, asılır mı bu üç heval sorgusuz ...
Denizler'in, Yusuflar'ın, Hüseyinler'in türküsüdür bu ...
Dalgalar, meydanlar ve dağlar söyler bu türküyü ...
Baldırandır yüreğimizdeki ey yoldaş... Gölgesiz ve kefensiz gidenlerin türküsüdür bu ...
Ağıtsız, ağlamaklı, halaylı, türkülü uğurlarız gidenlerimizi ...
Şimdi ... şimdi savurup bütün hüzünleri köhne bir zamana ...
Meydan okumak zahir aynalara ... ilkbaharda kanayan bir yaprak misali ...
Savrulmak özgürlüğe esen rüzgarla ...
Bir şarkı , bir şiir , bir ıslık ve bir rüzgar selamıyla gidenlerin ...
Denizler'in, Yusuflar'ın, Hüseyinler'in türküsüdür bu ...