madem şairi ille de aşık etmekteyiz, bari kendi ağzından ilk aşkını dinleyelim "akşamları papaz mektebinin kara cüppeli ve siyah sakallı genç talebeleri, cenaze adımlariyle çamlık yolunda geze dursun... Bahriye Mektebi camiinin işitilmeyen ezanı yanında, bütün adayı sarsıcı boru sesleri alev alev yüksele dursun... Ben de petrol lambası ışığında ve sabaha kadar Pol ve Virjini'yi, sahifelerinde (A)nın tebessümlü yüzü, okumakta devam ede durayım... (A) ya o türlü aşığım ki, her zerremin bir çekicilik mahrutu içinde ona doğru uçup gittiğini görüyor ve bende hiçbir cazibeye yer kalmadığını seziyorum. ve, -demek, diyorum aşk buymuş..."