Müslümanlıktan bahsederken kimileri, dinin gerektirdiğini yapmayıp,kafasına göre yaşarken, ama sorulduğunda "elbette müslümanım" diyenler; bir dine bağlı olmayıp, hatta tanrıyı da reddedenleri hangi mantık çerçevesinde eleştiriyorlar merak etmekteyim doğrusu.
Her * yaptıktan sonra tövbe ederim bir şey olmaz mantığıyla hareket ederek müslümanlığı savunan zat-ı muhteremler, siz tanrınıza karşı gelip onun dilediğini yapmıyorken ben onu reddedip kendi istediğimi yapıyorsam hangimizinki daha kabul edilebilir?
Tanrınız size ibadeti emretmişken, zamanı geldiğinde yaparız deyip yaşlanmayı bekliyorsanız,
Tanrınız size cinsel münasebeti ancak nikah altında yapmayı emretmişken,tırnak içinde söylüyorum * "zina" yapıyorsanız,
Tanrınız size dürüst olmayı emretmişken, ağız dolusu yalanlar savuruyorsanız,
Ben iki yüzlülük yapmayıp * reddediyorsam, dinsizliğimi eleştirmek size hiç düşmüyor buna emin olun.