büyük devlet ve siyaset adamı, büyük kumandan ve büyük devrimci olarak kalıcı ve yaşayan bir deha olan cumhuriyetimizin kurucusu atatürk 'e, ayyaş diyen radikal gruplardır.
yaveri salih bozok 'a göre, atatürk, hayatında hiç sarhoş olmamış ve sarhoşluktan hoşlanmazmış. kadehin dibine bir parmak rakı koyup, onun üstüne üç katı kadar su koyarak, yarım saatte bir, ondan bir yudum alırmış.
elbetteki içki içip içmememesi veya sarhoş olup olmaması bizi ilgilendirmez. ama atatürk 'e dil uzatacak başka bir şey bulamayan beyinsizler, onun içki içtiğini bildikleri için, atatürk'ün sofrasını, abartılı bir şekilde anlatmayı kendine meslek edinmeleri ve onu ayyaşlıkla suçlamaları, çok çirkindir.
yine salih bozok 'a göre, atatürk 'ün sofrasındaki en şahşalı yemek, kuru fasülye ve bulgur pilavıymış. atatürk, rakının yanında, leblebi, kavun ve beyaz peynir yermiş. bu olay günümüz devlet bakanlarının, özel uçaklarına paris'ten özel olarak yemek getirtmelerinin yanında, gayet masum kalır. o, cumhurbaşkanlığı ve başkomutanlığı süresince, vatan toprağından başka toprağa ayak basmamış, yabancı devlet adamları, onun ayağına gitmiştir. bu da onun, zevke ve sefaya düşkün olmadığının kanıtıdır.
ayrıca, atatürk'ün sofrasında genellikle, memleket meseleleri ve ilim konuşulurmuş.
edit: bu başlık, bu gece sözlükte yer alan, başka bir başlığa atıfta bulunmamaktadır. dikkat ettiyseniz bu başlık 11 gün önce açılmıştır.
ayrıca, eksilenmek umrumda değildir ve gerçeği değiştirmez. atatürk'ün yaverine mi inanacağım? eksileyenlere mi?
