işte, bulduk bir sıfır noktası yazıyoruz hiç durmadan -sahte bir sıfır noktası aslında sıfır noktası olmayan-başladık oradan geliyoruz belirli bir sisteme zorlana zorlana!..
-hayır aslında, artı bir'e bile gelmedik daha yazılacak çok söz var ''mavi bıoncuk'' masallarında
bir biçimde büyüklere masaldır onlar, ya da hikayelerin devamıdır evden kaçan kızlar sokakta yatabilsin derneği-herkesin var bir öldürdüğü-öyle bir propaganda yaparasın ki katiller aklaınır-yanda bir adam öldü kurtaramadık-kardeşiyle kocasını
yatakta yakaladı vs. gibi..
hep bir çaresizlik anlatıyorum hepsinde, yalnızlık bulunmamış acıları buluyorum çıkmazları çıkmazda olan hayatları konu ediiniyorum ...
çaresizlik belki birgün yenilir diye!...
(acaba hep böyle miydim hüzünün melankolizmin kişisi bilemiyorum)
büyük üstatlar, işte edebiyatta gördüğümüz her zaman aslında- kimisi redif olmalıdır-kimisi basma kalıp olmamalıdır-kimsi ahenk olmadır demiş!..işte büyük üstatlar kişiler belirli başlangıç noktalarımız
(beş hececiler-garipçiler ikinci yeniciler-toplumcular)
ki ona birazda, postmodernist karmaşyı da ekle, tuz yemek olsun tat olsun!..
duyguların tatları
ki zaten, şiir ''kuralsızlık duygularıdır''
işte bilimsel gerçekliği olsun diye bir sıfır belirledik ilermeye çalışıyoruz araştırmaya bulmaya, yazıların içindeyiz yazılar ölmesin diye!