siz söylemeden ben diyeyim; beşiktaş' ın yatacağı maçtır. hayırlı yatışlar beşiktaş!
gaza gelsin beşiktaş, en güçlü haliyle çıksın maça. iyi motive olsun, yenmeye çıksın. çıksın ki gücümüzü görelim biz de. yenilirsek de sonunda çıkıp ben(kendi adıma söylüyorum) ağlamam başkaları gibi merak etmeyin. hak etti adamlar derim. bizim gücümüz beşiktaş' a yetmiyorsa takviye lazım derim, eksiklerimizi söylerim. söylerim ki asıl hedefimiz olan, beni asıl ilgilendiren avrupa maçlarında iz bırakabilecek, akılda kalacak oyunlar oynayabilelim, sonuçlar alalım. ve ben bir galatasaraylı olarak ne taraftarımdan, ne de takımımdaki herhangi bir bireyden rakip niye bu kadar koştu, rakip niye bu kadar asıldı maça gibi şeyler duymak istemiyorum. sen galatasaray isen, sen büyüksen çıkarsın yenersin, yenemiyorsan da(skor önemsiz, oyun olarak yenemiyorsan) rakibini tebrik eder, sonra kendi hatalarınla yüzleşirsin. yeter ki büyüklüğüne yakışır şekilde oynasın beşiktaş. kazanmaya oynasın, mücadele etsin, oyun kuralları dahilinde her şeyi yapsın. zaten öyle bir beşiktaş' ı yenmek zevkli olur. diğer türlüsünün hiçbir anlamı yok.
şampiyon fenerbahçe olur belki, hatta bir galatasaraylı olarak diyorum ki son maça kalırsa çok büyük ihtimalle fenerbahçe olur. bu sene de bizim kadar hak ettiler allah için. belki normal sezonu 9 puan geride bitirdiler ama bu zor süreçte buraya kadar dimdik geldiler. yalnız tüm bu övgülerim sadece sahada terini akıtan o oyuncular için geçerli. yoksa ne yönetim ne de taraftar(en azından büyük bölümü) zerre paye çıkarmasın bu övgümden. sen trabzon yatacak diye sanal alemi yerinden oynatacaksın önce ve maç 4-2 bitince utanmadan yattı diyeceksin, ama bir hafta önce o galatasaray' ın sana sahayı dar ettiğini, o eleştirdiğin trabzonspor kadar bile oynayamadığını unutacaksın. sonra da gelip galatasaray taraftarı bukalemun vs diyeceksin. tüm takımların senden nefretini büyüklükle açıklayacaksın biliyorum, ama ben de şunu çok iyi biliyorum; büyüklük nefretle olmaz, sevgiyle olur.