Çocuklarımızın sütten zarar görmüş olmaları savunulacak bir durum değildir. Bunu hiç kimse savunamaz, savunmayı aklından bile geçiremez. Ancak mantıklı bir şekilde konuyu irdeleyip tartışmak detaylara inmek gerekir. Öncelikle bu uygulama süt içme alışkanlığı olmayan bir toplumda çocuklarımızın gelişmesini olumlu yönde etkileyecek çok önemli bir adım. keşke çok daha önce başlasaydı ve bundan önceki nesillerimizde daha sağlıklı yetişseydi. Sanırım buraya kadar olan kısımda itirazı olan hiç kimse yoktur. Tartışma sorumluların kim olduğu konusunda başlıyor. Süt ihale açılarak üretici kuruluşlarda tedarik ediliyor. Türkiye 4 ayrı bölgeye ayrılmış ve bu bölgelerdeki ihaleleri konsorsiyum oluşturan büyük firmalar ortaklaşa almışlardır. internette biraz araştırdığınızda piyasada ürünlerini alıp tükettiğiniz büyük firma diye nitelendirdiğiniz 15 firmadan bahsediyoruz. Bu firmalardan zehirli yada bozuk süt üretebilecek firma nasıl olabilir hayret ediyorum. Böyle bir şeye cesaret etmeleri imkansız. Çünkü kamuoyu ve kanunlardan önce ortaklık kurduğu diğer büyük firmalar tepelerine biner. Birde türkiyenin her yerinden bu tür haberlerin gelmesi de birazcık şaşırtıcı. Birkaç il olsa bozuk süt diyeceğim ama türkiyenin her tarafına da bozuk sütün dağıtılmış olması ihtimali bana hiç de mantıklı gelmiyor. Ortaya çıkan sorunların süte karşı hassasiyetten olabileceği mantıklı gibi gelmekle beraber konunun bırakılmayıp sonuna kadar gidilmesi eğer ihmal yada kasıt varsa bunların ortaya çıkartılıp en ağır şekilde cezalandırılması gerekmektedir. Neticede üzerinde oynanılan şey bizim çocuklarımız yani geleceğimiz.