11. bölümüyle ne denli kaliteli bir yapım olduğunu ispat eden dizi. dizi demek de istemiyorum aslında, o kadar gerçek, o kadar yapaylıktan uzak ki; her karakterini ayrı ayrı görmüş gibiyim. muhteşem bir bölümdü. evet yazmak için geçtim bilgisayarın karşısına; ama neresinden başlayacağımı bilemiyorum.
hani yaman'ın lağım ekrem'i alıp tak tak arif'i indirmeye gittiği yerde, kutlu "bruder?" diye sesleniyor ya... yok böyle yaman çelişki. bana sorarsan yaman bildiğin orospu çocuğu, pezevengin biridir. merhameti zerre hak etmeyen bir kansızdır; ama kutlu için öyle mi? kutlu'nun kahramanıdır yaman. ötesi yok.
kutlu'nun ses kaydında söyledikleri zaten insanın ciğerini dağlayacak cinsten; ama öyle bir şey söylüyor ki siz ne yapıyorsunuz diye sormadan edemedim adem'e, eva'ya ve diğerlerine.
"burda kuralları bilmiyorum bu yüzden neden cezalandırıldığımı da bilmiyorum bruder..."
sonra, bodrumdaki kızların hangisi ilk ölecek diye zar atılması... mika'nın kaypaklığını irina'dan beklerdim ki bu da hayatın başka bir gerçeği. bahar'dan sonra atıl "şimdi kim zar atacak?" deyince irina delikanlı gibi gözlerine baka baka "ben" dedi ya. insanoğlunun yüreği neler neler gizler imkanı yok bilemezsin dedim kendime.
eva'ya kızmıyorum, kızamam. onun kardeşine yapılanlar insanlığa sığmazken, kutlu'yu vurmuşlar, dövmüşler, kötü davranmışlar ayıplamak mantıksız geliyor bir yerde. kardeşimi almanın başka bir yolu yoksa, çare buysa eğer, karşımda ahlaktan, insanlıktan, merhametten anlamayan çıkarcılar varsa mantıksız evet.
nur'un da bir kızı varmış yaman'dan. bana çok sahte geliyor o şefkatli anne, abi ayakları. lanet olsun o halde sizin şefkatinize. başkasının canını, ciğerini söke söke alırken, parça parça ederken kimselerden size ve sevdiklerinize merhamet etmesini beklemeyin.
tak tak arif'e gelince, daha önce de kendisinin belirttiği gibi, bu namı kapı tıklatarak almadığını bir kez daha görmüş olduk.
acaipti. felaketti. damardan girmekti bildiğin. sadece bir dizi olsa da, sadece kurgu ve tamamen hayal ürünü olsa da, yani öyle olduğunu söyleseler de insanın içine bu kadar işleyen bir iş yapılmış ülkemde.
o halde hala umut var. o halde hala bitmedi. iyiler kötüleri yenecek o halde. hem de hep yenecek.