söykü dergisi sayı 6 sınıf

entry46 galeri
    24.
  1. bir öykü bir söykü çengelli iğne | entry ne be

    Yazının ulaşmak istediği nokta cidden ibret verici. Sınıf kavramını akla gelen her iki haliyle de ele almış yazar, kelimeye vefa bu olsa gerek. Ve gerçek bir hayat dersi saklı konuda, herkesin kulağına küpe olması gereken cinsten. Duyarlı bir yazı olmuş. Her ne kadar sınıf / öğretmen / öğrenci dendiğinde akla ilk gelen olsa da yazılanlar, asla eskimeyecek ve yürek burkacak klişeler arasında. Bazı klişeleri yazmaya doyamaz insan. Bu da onlardan biri aslında. Hisli bir kalemin öğüt vermesi tadında... Konu seçimi için entry ne be'yi tebrik ederim.

    Öte yandan anlatım diliyle ilgili sıkıntılarım var benim. Herkes yazısını afili cümlelerle yazacak diye bir kaide yok. Çok başarılı kimi yazarlar, sadece kısa ve öz cümleler kullanıp sade bir anlatımla nefis şeyler ortaya koyarlar. Bu da sanattır, edebiyattır. Ama bu yazıda anlatımı sığ buldum ben. Şimdiki zamanla anlatılmış bir hikaye asla istediği etkiyi yakalayamaz okuyucuda. istisna durumlar hariç tabii. Misal bu yazıda geçmiş zaman kullanılmış olsaydı, daha hisli ve daha derin bir etki yaratılabilirdi.

    Öte yandan, yazıdaki 'ö' eksikliği dikkat çekici. Klavyeden kaynaklı bir sorun olduğuna inanmak istiyorum. Yoksa yazarın 'ö' ile ne alıp veremediği olabilir, 'o' ile ne tür bir dostluğu olabilir ki, değil mi? *

    Ve imla...

    yazar yazmış: "yolda okula giden çocukların nasıl bir odaya doğru koştuklarını merakla izliyor ve heyecanla."
    doğrusu: yolda okula giden çocukların nasıl bir odaya doğru koştuklarını merakla izliyor ve heyecanla... (burada 'merakla ve heyecanla' dense daha iyi olurdu aslında.)

    yazar yazmış: "bir konuşmaya şahit oluyor iki mavi onlüklü çocuk arasında geçen ve gülümseyen suratı düşünceli bir hal alıyor duyduklarıyla,
    -sen hangi sınıftasın? diye soruyor biri,
    -3- b diye cevap veriyor diğeri."
    doğrusu: bir konuşmaya şahit oluyor iki mavi onlüklü çocuk arasında geçen ve gülümseyen suratı düşünceli bir hal alıyor duyduklarıyla.
    -sen hangi sınıftasın? diye soruyor biri.
    -3- b diye cevap veriyor diğeri.

    (burada, duyduklarıyla'dan sonra virgül konulması istenen bir şey değildir. nokta -bence- iyi bir tercihtir. 'bir konuşmaya şahit oluyor' dan sonra iki nokta üst üste konulup cümlenin geri kalanı diyalogdan sonrası için düzenlenebilir, vs. kişisel tercihe göre birçok şey yapılabilir ama virgül bence doğru değil.)

    yazar yazmış: tabi
    doğrusu: tabii

    yazar yazmış: çegelli, uatnıyor
    doğrusu: klavye sürçmesi olduğu belli. bu yüzden yazıyı yazdıktan sonra birkaç kez okumakta fayda var. okuyucu özenilmiş yazılar okumaktan keyif alıyor zira. *

    yazar yazmış: "heycanlanıyor ablasının büyümüş olması ufaklığı mutlu ediyor. elbette olacak kolay mkı ablası artık siyah onlük giyiyor."
    doğrusu: heyecanlanıyor, ablasının büyümüş olması ufaklığı mutlu ediyor. elbette olacak, kolay mı? ablası artık siyah onlük giyiyor.

    ve bunların dışında virgülden mahrum bırakılmış yığınla uzun cümle... anlam kayması yaşanmış bu yüzden. cümlenin neresinde soluklanmalı, neresinde devam etmeli belirsiz. hepsini buraya yazmıyorum şimdi. buna ayrıca özen gösterilmeli kanımca.

    Çengelli iğne gözümde canlandığında canımı acıtmadı değil. Hikayenin en etkileyici noktası da bu olmuş zaten. Onun dışında işleyiş, anlatım ve şekil itibariyle eksiklerinin bol olduğunu düşündüğüm bir yazı ne yazık ki. Noktalama işaretlerine, anlatım diline ve başlık seçimine dikkat edilirse, güzel bir lezzet yakalayabilir yazar.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük