ekonomik gelişme/satın alma paritesine göre geçiştirilemeyecek ciddi durum.
evet o ülkelerin hepsi, ve hatta polonya da dahil olmak üzre ekonomik olarak bizden iyi durumda.
ancak, ispanya, almanya, italya, ingiltere ve hatta fransa'daki bilet fiyatlarının yanında bizim bilet fiyatlarımız çok komik kalır.
almanya'da kale arkası tribüne 50 avro ödeyen bir taraftarın aylık kazancını 4000 avro olarak ele alalım ve ayda 2 defa stada gittiğini varsayalım. 100 avro eder, bu da o taraftarın aylık kazancının %2.5'ine tekabül eder.
aynı şekilde türkiye'yi kıyaslayacak olursak.
kale arkası tribüne ödenen meblağ: 5 avro, aylık kazanç ise 500 avro varsayalım.
bu da yüzde 1'e tekabül eder.
demek bu iş ekonomi ile alakalı değil...kültürle alakalı.
peki o futbol kültürü bizde var mı?
var.
istanbul'un üç büyük takımı, trabzonspor, bursaspor, eskişehirspor gibi kulüplerde var. bunların dışında diğer şehir takımlarında yok.
1 tl'ye maç var türkiye'de taraftar yok.
demek ki insanlar futbola aç değil.
peki ne yapmak lazım?
futbola aç kitleleri bulup, tribününü dolduracak kulüpleri bulup desteklemek ve onların süper ligde kalıcı olmalarını sağlamak.
izmir futbola aç, adana aç...
ibb yerine bir izmir takımı olsa, adana takımı olsa, 15-20 bin seyirci ortalamasına oynasa fena mı olur?
urfa şehri.
nüfusu fazla, stadı güzel, taraftarı var...
teşvik etseniz, süper lige çıksa nasıl olur?
güç sizin elinizde beyler.
hakemlere verin talimatı, stadını dolduramayan kulüplere müsamaha göstermeyin, bunu çıkın açık açık tv'lerde söyleyin.
insanların doğdukları, büyüdükleri takımları desteklemesi için 3 büyüklerin ağlamalarına aldırış etmeyin, diğer takımlarla bunlar arasında adaleti sağlayın yeter...
bursa'da, adana'da, ankara'da galatasaray taraftarı olan bünyeler var, fenerbahçe taraftarları var...türk futbolunun içine edenler bunlardır.
hiç maçına gitmediği, hiç statta maçını seyretmediği bir kulübü nasıl tutar bir insan.
bakar dururuz işte avrupa liglerinin ortalamalarına.