kurtuluş savaşını, kuruluşu, cumhuriyetin inkişafını okul kitaplarından ve resmi devlet görüşünü içeren yayınlardan öğrenenlerin başkalarını cahillikle suçladıkları tespittir. roman tarzında anlatırlar. gerçekte kurucularla halk arasında ciddi algı ve görüş farkları vardır.
kurtuluş savaşı sırasında din, esir padişaha yardım, kürtlere muhtariyet vs. gibi argümanlar kullanılmış, halk direnişe bu şekilde çağrılmıştır.
düzenli ordu kurulması ve yunanlıların yenilmesinden sonra halkın hoşuna giden söylemler yerine daha jakoben, laik ve ulus eksenli söylemler
öne çıkıştır. halk devrimleri hiçbir zaman benimsememiş ve yadırgamıştır, ancak tepen emirlerle kotarılmıştır. deneme amaçlı kurulan partilere halk akın etmiş, partiyi kuranlar korkup emaneti m.kemal e iade etmişlerdir. daha sonra dp nin iktidarında anlaşılacağı gibi muhafazakar ve dini her şeyden önce tutan bir halk vardır. dolayısı ile 1920-1940 arasında yapılacak serbest ve adil seçimleri m.kemal ve arkadaşlarının kazanma ihtimali yoktur, m.kemal ve arkadaşlarının gerçek düşünceleri ile seçime girmeleri durumunda alacağı oy %20-%30 civarında olacaktı kanımca.
yani sebep ve durum, m.kemal in isteyip te yapamaması değil mecburen tek parti ( diktatörlük ?) yönetimini sürdürmesinden ibarettir.
--
bu gün iktidarı daha güçlü alan bu muhafazakar, dinci kanat o zamanki baskıcı ve dayatmacı mantıktan çok farklı bir anlayışta değildir.
(dp de benzer bir anlayışta idi.)
muhalefeti, farklı görüşte olanları hain, rejim-devrim karşıtı vs. olarak görüyorsan zaten demokrasi nosyonun yoktur senin.