20.
-
yürekten damıtıp, gözden akıttığımızdır. aceleci bir utançla kaçtığımız köşelerde cepte unutulmuş buruşuk kağıt peçetelere sileriz titreyen ellerle. herşey yolundaymış gibi devam ederiz yarım kalana. bazen içe akıtır, bir delilik anında yıkarız barajın duvarlarını, sakınımsız. yüreğin öldüğü, gözyaşının kuruyupta bizden ferahlatıcılığını esirgediği an, toprağın susuz kalıp kuruduğunu gören bir çiftçi gibi,"bana gözyaşlarımı bağışla" duasını ederiz tanrı' ya.