söykü dergisi sayı 6 sınıf

entry46 galeri
    13.
  1. her sayısı daha da güzelleşen dergimizin altıncı sayısı. tüm yazarların ellerine kollarına sağlık...

    okuduğum kadarıyla;

    .............................................der beyan ı hüzün @ avea11

    --spoiler--
    arkadaşlar şimdi beyite baktığımızda ne görüyoruz? (sınıftan değişik tepkiler gelir) “yazı”, “harf”, “nehir”, “bülbül”, “at”, “bülbül”, “aşk”… (öğretmen şaşkın bir ifade ile) vallahi çok şey görünüyor lakin bu beyitte at görmek hiç hayra alamet değil selim
    --spoiler--

    sesli güldüm * (oha at!?)

    öyküye gelecek olursak;
    biraz fazla mekandan soyutlanmış, gözünüzün önünde olayları resmetmekte güçlük çekiyorsunuz. ilk bölümde hocanın ve diğer bölümde karakterlerin bazı konuşmalarını tırnak işareti veya konuşma çizgisiyle ayırmak daha sağlıklı olur gibime geldi.

    tüm bunların haricinde, divan edebiyatından güzel kesitler sunan bir öykü. okuması biraz zorlasa da -ki bu eski türkçe kelimelerden kaynaklanmakta- keyifli bir yazı. yazarın emeklerine sağlık...

    .............................................hatice öğretmen meğer komunistmiş @ efervesantadem

    gerçekten güzel bir hikaye olmuş. eklenilen görseller, tasvirler, hikayenin akıcılığını arttırmış ve okunmasını daha keyifli hale getirmiş. bir neslin hikayesi güzel bir şekilde işlenmiş. birinci ağızdan anlatılan öykü amacına ulaşmış. sanki yan yana bir sohbet esnasında size anlatılan bir hikaye gibi olmuş yani.

    yazarın emeğine sağlık.

    .............................................fahişe gecenin çamur sıvası @ eksipozitif

    ne yazacağımı bilemedim birden.

    --spoiler--
    ana karakterin zihnine kazınmış temizlik saplantısının, öncesi-sonrası -zaman geçişlerinde- ince nüanslarla vurgulanması, bir insanın kötüye itilişinin adım adım anlatılması, leke denilen şeyin aslında zihinlerde olduğunun vurgulanması...

    okyanus gibi derin bir hikaye olmuş...
    --spoiler--

    ben anlatamadım belki ama yazar tokat gibi anlatmış... yazarın emeğine sağlık...


    .............................................bir öykü bir söykü çengelli iğne @ entry ne be

    öncelikle çok ufak bir kaç yazım hatası;
    --spoiler--
    "bu konuşmayı içerden gelen sesler bolüyor"

    bide 'önlük' yazılması gereken bir kaç yerde "onlük" yazıyor.

    bi daha baktım da; yazarın klavyesinin "ö" harfinde bir sorun çıkmış sanırım yazarken... *
    ayrıca "uatnıyor" sanırım "utanıyor" olacaktı...
    --spoiler--

    öyküye gelecek olursak; verilmek istenen mesaj gayet sade ve net bir dille anlatılmış, akıcı, sade bir anlatım seçilmiş. okunması insanı yormayan -hatta ilk okul yıllarına götüren- samimi bir yazı olmuş.

    yazarın emeğine sağlık.

    .............................................kıymete binen shrek @ esesdopiyespiyes

    çocuklar bizlerin bakamadığı gözlerle bakıyorlar ve bizim göremediklerimizi görüyorlar hayatta. yazar bunu çok iyi yakalamış. kısa kısa bölümler halindeki hikaye okuyucuyu hem yazıdan koparmıyor, hem de okumasını kolaylaştırıyor. sade bir konu başarılı bir şekilde işlenmiş.

    yazarın emeğine sağlık.

    .............................................boş sıra @ f628

    şık bir kurgu ve güzel bir finalle sizi şaşırtacak bir öykü. özellikle final bölümü gayet güzel. yazım akıcı. uzun görünen paragraflar sizi korkutmasın, kafa sesiyle yazılan bir öykü olduğu için okunmasında bir sorun yaratmıyor. sayının en beğendiğim öykülerinden birisi...

    yazarın emeğine sağlık.

    .............................................geçmiş zamanın rengi @ gicir bey

    çok değişik bir deneme olmuş, anlatımda kullanılan cümleler çok kuvvetli. yazarın dilinden konuşacak olursak çok koyu ve sıcak renklerden cümleler kurmuş. okunması biraz zorlasa da, okuduğunuza pişman olmayacağınız lezzetli bir öykü.

    devamı gelecek....

    ----
    kendi hikayemden kısaca bahsetmek istiyorum. (bkz: toprak ve su)

    bir önceki sayıda da belirttiğim gibi, yazdığım tüm sayılara farklı türlerde öyküler verdim. bu sefer fantezi (kaçış) edebiyatından bir deneme yapmak istedim.

    öncelikle; roman ve hikaye arasında bir yazı oldu. bu tür hikayeler -bana göre- kısa olduğu zaman doyurucu olmuyor. bu yüzden ortasını bulmaya çalıştım. aşağı yukarı 24 sayfa tuttu.
    karakterlerin ve mekanların isimlerini türkçe yapmamın sebebi ise hikayenin uzunluğuyla paralel. şunu anlatmak istiyorum; eğer bu yazı yeterince uzun olsa, kullandığım isimlere okuyucu daha kolay adapte olacak. yabancı isime adapte olmaları daha da uzun sürer.

    kullanılan yaratıklarda orta dünya esintisi olduğu doğru. zaten bu gün tüm fantastik eserler orta dünya evreni üzerine veya diğer eski mit'ler üzerine kuruludur. bulacağım her yeni yaratık, her yeni ırk, okuyucunun adaptasyonunu daha da aşağı çekecekti. bu yüzden yunan mitolojisi ve orta dünya'dan seçmeler yaptım.

    oldu veya olmadı, okuyan gözlerini yoran ve yorum yapan herkese şimdiden teşekkür ediyorum...
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük