izlememiş olanlar okumasın..
galasına katılan süleyman demirel'in yaptığı açıklamada filmdeki konuşulanların %98inin doğru olduğunu ifade ettiği, orta şeker kıvamında film.
filmde tartışmasız gerçekler, izleyiciye direkt olarak sunulmuştur. yabancı güçlerin siyasete etkisi, etkiden ziyade görülmeyen asıl güç olarak siyasette yer alması gibi. filmde yer alan birçok şaşırtıcı sahnenin-daha doğrusu gerçeklerin- birinci sırasında bu gücün özalı başa getirmesi olmuştur kuşkusuz. devletin bu filme izin vermesi, demirelin yaptığı açıklama bu bilinen özal gerçeğine ekstra şaşkınlık kazandırmaktadır.
filmde olmamışlıklar çok olsada, amacı itibariyle kötülenmemesi gereken bir yapımdır. oyuncu seçiminde belki daha az kullanılmış yüzler yer alabilseydi, inandırıcılığı daha güçlü olabilirdi. bir nazmiye demirel olarak, aliyenin hizmetçi kulunu görmek, izleyenlerin bu fikrine destek olabilir sanırım. bunun birçok örneğini görmekte mümkün film boyunca.
suçlu, suçsuz birçok insanın ölümüyle sonuçlanan 12 eylül döneminin anlatıldığı bu filmde izleyenlerin çoğunluğunun orta yaş üzeri olması beklenen bir başka durumdu kuşkusuz. film onların filmiydi ve hararetli tartışmalara yol açmıştı verilen arada aktarılan doğrularla ilgili.
"sağcı, solcuyu öldürür, solcuda sağcıyı..birbirlerini temizlerler" dönemin anlayışı.. idealizmin, eşitçiliğin, temiz siyasetin ve daha birçok şeyin tüketildiği nokta.. yorumsuz bırakılmış bilinen gerçekler..
suçsuz yere ölenler, suçlu etiketi yiyenler.. tıpkı filmdeki simitçi gibi.
- kalemle oynadı, oynadı, kırdı sonunda.. e belliydi ama ( gülümser)
+ idam..
...
+ sen ne dedin?
- allah razı olsun dedim, güldüler..
..
damarlardan yavaş yavaş çekilen kan, bir masum insan, yitip giden hayatlar..
sistemin acizliği..
" bu film 12 eylül döneminde idealleri uğruna hayatlarını kaybetmiş tüm gençlere ithaf edilmiştir." yazısı filmi noktalar, ama asıl film hala devam etmektedir..
son olarak; türk sinemasına konu olmaktan vazgeçilmesi mümkün olmayan 12 eylül döneminin, yapımcılar tarafından, bu film gibi birçok örneğini ilerleyen zamanlarda izleyenlerin tekrar karşılarına çıkaracaklarından şüphe duymadığım gibi, daha başarılı ve cesur anlatılış biçimiyle izlemenin umudunuda kaybetmiş değilim.