isyan, kavramı günümüzde çok geniş bir anlama sahiptir. rahatsızlık duyulan her şeye karşı eylem içinde olma durumu genel anlamda isyan olarak değerlendirmektedir. yaşamın her alanında kullanılan bu kavram, bireyler arasındaki ilişkiye kadar indirgenmiştir. birini kabullenmeme dâhil olmak üzere otoriteyi kabullenmemeye, tanımamaya kadar varan bu kelimenin geniş anlamıyla karşılaşmaktayız. ama biz isyan olgusunu sınıflar arası mücadele tarihinde gelişen kendiliğindenciliğin ağırlıkta olduğu, dönemsel, kitlesel şiddet hareketleri olarak değerlendireceğiz. isyandan kastettiğimiz sömürü ilişkileri içinde dayanılmaz koşullardan dolayı birden bire parlayıp gelişen ve tepkilerin, öfkelerin bir sonucu olarak daha çok intikam almaya hedefleyen kitlesel şiddet hareketleridir.