vakti zamanında en sevdiğim karikatür dergilerinden fermuar'ın söyleşine katılmıştım. Orada herkese soru gelip de ona gelmeyince bir soru sorayım dedim. Genelde karikatür ve karikatürün gelişimi, gırgır neden bölündü ekseninde sığ tartışmalar döndüğünden ben de çok fazla kasmayayım ''türkiye'de kadın çizer olmak'' gibi basit ama üzerinde konuşulabilecek bir soru yönelteyim dedim kendisine. abovv yöneltmez olaydım.
''off ya hep aynı soru, bu soruyu yeterince cevaplandırdım tekrar cevaplandırmama gerek yok'' diyerek afedersiniz ağzıma sıçtı oracıkta. ulan neyin tribi bu, hayatımda yüz kaslarımın bir kere bile kasılmadığı işler yapan bir insana nezaketen soru yöneltmek benim hatam oldu dostlar. siz siz olun kimseye nezakaten soru sormayın sonu böyle olabiliyor.