geçen sene facebooktan yatay geçişle ilgili bilgi aldığım bir kızdın güniz bilge. eklediğim için hayatını kıyısından köşesinden takip etmiş oldum. tiyatrolarda oynuyordun, caz korosundaydın, gözlerinin içi gülüyordu, çok eğlenceli fotoğrafların vardı, görmeden bilmeden sevmiştim ben seni. bir gün baktım bir fotoğraf eklemiştin, saçların yoktu ama herhalde yeryüzünde bir insan bu kadar güzel ve sempatik olamazdı. dedim ki değişiklik istedi herhalde, aklımın ucundan bile geçmedi hasta olabileceğin. ocak ayında bir gün baktım ki sen yokmuşsun artık, arkadaşların, annen sürekli facebook duvarında bir şeyler paylaşıyorlar. inanamadım, hayır yanlış anladım herhalde dedim. hiç görmediğim, 3 cümle iletişim kurduğum birinin gidişi beni bu kadar etkileyemez dedim. hakkında yazılanları okudukça ağladım, ağladıkça seni tanıyanlardan daha çok öğrenmek istedim. nasıl mükemmel bir hayat yaşadığına ve mükemmel insanlar biriktirdiğine baktım. benden 2 yaş büyük birinin hayatına sığdırdıklarına baktım. sanki ablammışsın gibi içten içe gurur duydum, mutlu oldum başarılarınla, mücadeleni sana çok yakıştırdım ama hiç de inandıramadım kendimi gittiğine. ocak ayında gözümden dökülen yaşların hala klavyemde izi var ve her gün aklıma geliyorsun. içim sıkılınca açıyorum sayfanı ağlıyorum hiç tanımadığım birine. rahat uyuduğuna eminim güniz.